Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13345 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13884 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 4926 sayılı Kanuna MuhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1-4926 sayılı yasanın 34. maddesi uyarınca ön ödeme müessesinde 30 günlük sürenin belirlendiği, sanığa ön ödeme önerisinin 10.01.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve 01.02.2007 tarihinde iddianame düzenlenerek, 30 günlük yasal ön ödeme süresinin beklenilmeden kamu davasının açıldığı anlaşılmakla; 4926 sayılı yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, ... belirlenen değerdir" düzenlemesindeki ...” ibaresinin hükümden sonra 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, dava konusu eşyanın bilirkişinin belirlediği CİF değerine göre ... hesaplattırılan gümrüklenmiş değer üzerinden yeniden ödeme önerisi tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekmesi, 2-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4/a-2 maddesinde atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/5 maddesinde ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek; Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan Yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nu 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.