Tebliğname No : K.Y.B.- 2014/1132736762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na muhalefet suçundan sanık A.. K..'ın, aynı Kanun'un 67/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62.maddesi uyarınca 375 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair TORBALI Sulh Ceza Mahkemesinin 06/12/2011 tarihli ve 2011/1120 esas, 2011/1705 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle Mahkemesince ihbarda bulunulması üzerine, hükmün açıklanmasına, sanığın 6762 sayılı Kanun'un 67/3, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62.maddesi uyarınca 375 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 12/12/2013 tarihli ve 2013/373 esas, 2013/411 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 21.03.2014 gün ve 20881 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2014 gün ve KYB. 2014-113273 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede;Dosya kapsamına göre 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 14/02/2011 tarihinde yürürlükten kaldırıldığı, sanığa yüklenen ticari defterleri notere tasdik ettirmeme eyleminin aynı tarihte yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 64/3.maddesinde düzenlendiği ve aynı kanunun 562.maddesi 1/c kapsamında kabahat eylemi teşkil ettiği gözetilmeksizin, karar tarihinde yürürlükte olmayan kanuna istinaden yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Torbalı Sulh Ceza Mahkemesinin 12.12.2013 tarih ve 2013/373 Esas, 2013/411 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın eylemine uygulanabilecek müeyyidenin idari para cezasına dönüştürüldüğü cihetle, hüküm tarihi itibariyle 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c. maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının dolmuş olması karşısında, anılan maddenin 1.fıkrası gereğince ilgili kişiye İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.