Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12215 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21562 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : K.Y.B.- 2013/3640065846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırılık suçundan sanık M.. G..'in, anılan Kanun'un 81/9-1-a maddesi uyarınca belirlenen 5.560,00 Türk lirası temel adli para cezasından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3 ve 62. maddeleri gereğince yapılan indirimler sonucu 2.316,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 22/09/2008 tarihli ve 2008/433-1119 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 14/11/2013 gün ve 69003 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/11/2013 gün ve KYB. 2013/364006 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede;Dosya kapsamına göre;1- 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 12/b maddesinde, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun bütün ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmış olduğunun belirtilmesi karşısında, 5846 sayılı Kanun'un 5101 sayılı Kanun'la değişik 81/9-1-a maddesinde öngörülen 5.000,00 Türk lirası adli para cezasının, 765 sayılı Kanun'un ek 2. maddesi gereğince artırılamayacağı, 5252 sayılı Kanun'un "Diğer kanunlardaki para cezalarının artırılması ve usulü" başlıklı 4. maddesinin de 31/12/2002 tarihine kadar yürürlüğe giren kanunlarda yer alan para cezalarındaki artışı düzenlediği, 5846 sayılı Kanun'u değiştiren 5101 sayılı Kanun'un ise 12/03/2004 tarihinde yürürlüğe girmesi sebebiyle olayda uygulama yerinin bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1-a maddesi uyarınca 5.560,00 Türk lirası temel adli para cezasına hükmedilip, bu miktar üzerinden indirim maddelerinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayininde,2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediği hususunun tartışılmamasında,3- Mahkumiyet hükmü kurulurken sanığın savunmasının alınmamasında,4- 05/09/1987 doğumlu olan sanığın suç tarihi olan 07/01/2005 tarihinde 17 yasında olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun'un 31/3 maddesi gereğince tayin edilen cezanın 1/3 oranında indirilmesi gerekirken 1/2 oranında indirilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- 3 nolu bende yönelik yapılan incelemede;Sanığın savunması alınmadan mahkumiyet hükmü kurulamayacağı cihetle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 22.09.2008 tarihli ve 2008/433-1119 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına,2- Kanun yararına bozma talebinin 3 nolu bendi uyarınca bozma yapılmakla 1, 2, 4 nolu bentlere yönelik inceleme yapılmasına yer olmadığına, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.