MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 4926 sayılı yasaya aykırılıkHÜKÜM : Hükümlülük, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- 4926 sayılı Yasa'nın 34.maddesi " On Gün içinde ödeyeceğini yazılı olarak bildirdiği ve otuz gün içinde merciine ödediği taktirde hakkında kamu davası açılmaz" amir hükmünü içermekte olup, sanığa ön ödemenin tebliği üzerine, 30 günlük yasal ön ödeme süresi beklenilmeden kamu davası açıldığı cihetle, sanığa yeniden ön ödeme ihtaratı yapılmadan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,2- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek halinde verilen sonuç ceza itibariyle lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,3- 4926 sayılı yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin 30.12.2008 gün ve 27906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınıp, bilirkişinin belirlediği cif değer üzerinden hesaplanan 24.506,89 liralık gümrüklenmiş değerin üç katı üzerinden sanığa yeniden usulüne uygun şekilde önödeme önerisi tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiğinin düşünülmemesi,4- Uygulamaya göre de; dosya kapsamına göre, kaçak eşyanın naklinde kullanılan aracın araç kiralama şirketinden kiralandığı ve iyi niyetli üçüncü şahsa ait olduğu gözetilmeden, iadesi yerine müsaderesine hükmolunması,Yasaya aykırı, katılan mal sorumlusu vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.