MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 Sayılı Yasaya muhaelefetHÜKÜM : BeraatlerineYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1-Sanıklar ... ve ... yönüyle yapılan incelemede;Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde görülmeyen açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2-Sanık ... yönüyle yapılan temyiz incelenmesinde;Dosya kapsamında sanığın 3417 adet değişik marka ve modelde fotoğraf makinası, kol saati hoparlör gibi elektronik eşyayı yurt dışındaki sanal mağazadan sipariş edip adres olarak ürünü satın almak isteyen son kullanıcının adını verdiği, ürünün yurt dışından nihai kullanıcının adresine gönderildiği, her bir eşya bedelinin 150 Euro'luk posta gümrük muafiyet sınırını geçmediğinden gümrük vergilerinden muaf olduğu ve gümrük vergisini ödemediği anlaşılmakla;Sanığın muafiyet kapsamında getirdiği eşyayı yurt içinde satışa sunduğundan bahisle 5607 sayılı Kanunun 3/5 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında; sanık, dava konusu eşyanın satışını yapmadığını, yaptığı işin atipik bir sözleşme türü olan damla satış sözleşmesi kapsamında aracılık faaliyeti olduğunu, satıcının kendisi değil yurt dışındaki tedarikçi firma ve alıcının da nihai tüketici olduğunu, elde ettiği gelirin de kâr olarak değil komisyon olarak değerlendirilmesi gerektiğini, yaptığı işin yasal olduğunu savunmuş ise de; 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 45.maddesinin değişiklik öncesi hali ''Bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, gümrük kıymeti gönderim başına toplam 150 Avro'yu geçmeyen ticari miktar ve mahiyette olmayan eşyaya muafiyet tanınır.'' şeklinde düzenlenmiş olup; 20.08.2011 tarihinde anılan maddenin birinci fıkrasının ''Türkiye gümrük bölgesindeki bir gerçek kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, bedeli gönderim başına toplam 75 Avro'yu geçmeyen eşyaya muafiyet tanınır.'' şeklinde değiştirilmiş, aynı maddeye 08.04.2011 tarihinde eklenen ikinci fıkra ile ''Muafiyetin aynı kişi tarafından kullanılmasının süreklilik arz ettiğinin tespiti halinde muafiyetin kullanımına sınırlama getirilebilir.'' şeklinde düzenleme getirilmiş olup yine anılan Bakanlar Kurulu kararının 107.maddesinin (1) ''Bu kısım kapsamında muaf olarak serbest dolaşıma sokulan her türlü eşya, gümrük idaresinden izin alınmaksızın muafiyetten faydalanamayan kişi, kurum ve kuruluşlara belli bir para karşılığı veya karşılıksız olarak ödünç verilemez, teminat olarak gösterilemez, kiralanamaz, devredilemez, satılamaz veya muafiyetin amacı dışında kullanılamaz.'' (2) ''Bu kısım kapsamında belirtilen eşyanın muafiyet amacına uygun kullanılmak ve gümrük idaresinden izin almak kaydıyla muafiyet hakkında sahip başka bir kişi, kurum ve kuruluşa ödünç verilmesinde, kiralanmasında, devredilmesinde veya satılmasında gümrük vergileri aranmaz.'' (3) ''Muafen serbest dolaşıma sokulan eşyayı muafiyet koşullarını kaybeden veya başka amaçlarla kullanmayı talep eden kişi, kurum ve kuruluşların gümrük idaresinde bildirimde bulunması zorunludur. (4) birinci fıkra hükmü,a) 46,48,50,53,57 ve 80.maddede yer alan eşya için bir yıl,b)104.madde de yer alan eşya için üç yıl olarak uygulanır. 80.maddedeki eşya için, kiralamaya veya devredilmeye ilişkin sınırlamalarda bu hakkın kötüye kullanılma riskinin bulunması hallerinde bu süre müsteşarlıkça üç yıla kadar uzatılabilir.'' şeklinde düzenlenmiş olup; Sanığın yaklaşık dört ay içinde muafiyet hakkını kullanarak, ticari kasıtla ve süreklilik arz eder şekilde yurtdışından satın aldığı eşyayı gittigidiyor.com sitesi üzerinden üçüncü kişilere satmak suretiyle posta muafiyeti kapsamında ithal ettiği eşyayı ithalat amacı dışında ticari amaçla üçüncü şahıslara satmak suretiyle 5607 sayılı Kanunun 3/1.maddesinde düzenlenen kaçakcılık suçunu işlediği anlaşılmakla, sanığın mahkumiyeti yerine suç işleme kastı olmadığından bahisle beraatine karar verilmesi;Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.