MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Bankacılık zimmetiHÜKÜM : HükümlülükYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,1-Olaya 4389 sayılı Yasa hükümleri ile 5411 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması suretiyle yapılan karşılaştırma sonucunda, isabetli olarak 5411 sayılı Yasa hükümlerinin lehe olduğu belirlenerek uygulama yapılmış ise de, teselsül nedeniyle cezadan artırımı düzenleyen 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinden daha lehe olması nedeniyle, olaya 5411 sayılı Yasa hükümleri ile birlikte 765 sayılı TCK'nun 80 ve 59. maddeleri uygulanarak sanığın cezalandırılması yerine, yazılı şeklide hüküm kurulması,2-Şikayetçi banka, duruşmadan haberdar edildiği halde katılma talebinde bulunmadığı ve hakkında katılma kararı verilmediği halde, lehine vekalet ücretine hükmolunması,Uygulamaya göre de;3-Hakkında 5411 sayılı Yasa ve 5237 sayılı TCK hükümleri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmaması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.