Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1092 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 33050 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığınaYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Gümrük İdaresinin beraat eden sanıklara yönelik 21/02/2013 tarihli temyiz talebinden, Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün 03/05/2013 tarihli olur kararı ile vazgeçmesi karşısında, sanık ...'ün temyizine göre yapılan incelemede;1- ...'dan ...'ya transit rejimi çerçevesinde sevk edilen 22.100 kg fasülye yükü bulunan sevk ve idaresindeki tır ile 07/05/2011 tarihinde ... sınır kapısından giriş yapan sanık ...'ün ...'ya ulaştığında... vizesi olmadığı için nakil aracını 09/05/2011 tarihinde ...firmasının yetkilisine teslim ettiğini, suç işlemediğini savunması, Hakkındaki beraat kararı kesinleşen ... firması yetkilisi ...'ın da; aracı...'ten aldıklarında mühürde herhangi bir farklılık göremediklerini, nakil aracının tamir için bir gün ...'da, iki gün de...'de kaldığını, sanık ...'ün ... vizesi olmadığı için...'ya gidebilecek başka bir şoför bulup sevkiyata onunla devam ettiklerini savunması, Şoför ...'nun da nakil aracı ile kapıkule sınır kapısına gelmeden önce güzergah dışına çıkmış olduğunun ve aracın ülkeyi terk etmesi gereken 5 günlük süreden sonra sınır kapısına gitmiş olduğunun tespit edilmesi karşısında, sanık ...'ün savunmasının aksine, transit rejimine tabi olan ve eksikliği tespit edilen 5.500 kg fasülyenin onun tarafından ülke içinde bırakıldığına ilişkin cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,2- Kabule göre de;CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın, talimat ekinde KEMT varakasının olmadığı nazara alınarak, kamu zararından haberdar olmadığı anlaşılmakla; sanığa dava konusu eşyanın gümrük idaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.