Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10733 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17084 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı yasaya muhalefetHÜKÜM : Hükümlülük Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sanığın, yetkilisi bulunduğu ... Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin firması adına, kendi üretimlerinde hammadde olarak kullanmak üzere ithal lisansı kapsamında, ... Müdürlüğü'nden 20/07/2005 tarih ve 3572 sayılı beyannamesiyle 85.318 kg.lık kısmını vergiden muaf, 25.102 kg.lık kısmını % 20 ... vergisi üzerinden ithal edilen ayçiçeği tohumunu, ... firmasına 21.07.2005 tarihli fatura ile satılması, söz konusu beyannamenin ekinde yer alan ...Sertifikalarının ..Alıcı) kutusunda;.. ... Yağ ve Gıda ... Tic. Ltd. Şti. yazılı olması ve ithalat bedeli olan paranın .... Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş. Firmasına ... Firması tarafından aym miktarda havale edildiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında; dava konusu muafen ya da az vergi ödeyerek gerçekleştirilen ithalatların baştan beri ... tarafından kendi firması adına yapıldığının kabulü gerektiği; bu kabule göre de sanığın gerçekte ..kontrolü altında işlenmek üzere vergiden muafen eşya ithal etme hakkı bulunmayan şahsa ait eşyayı kendisine aitmiş gibi sahte içerikli belgelerle yurda ithal etme fiilini işlediğinin sabit olduğu, eylemin; su?? tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kanun'un 3/1-c madde bendinde öngörülen, "Gerçeğe aykırı belge ile gümrük idaresini yanıltarak, vergilerini hiç ödememek veya eksik ödemek, ...suretiyle eşya ithal veya ithale teşebbüs etmek” ve 31.03.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5607 sayılı Kanunun 3/2 madde fıkrasında öngörülen “Eşyayı, sahte belge kullanmak suretiyle gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır," ve anılan yasa madde fıkrasının 6455 sayıl Yasa ile değişik halinde öngörülen "Eşyayı, sahte belge kullanmak suretiyle gümrük vergileri kısmen vaya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." ve anılan yasa madde fıkrasının 6455 sayılı Yasa ile değişik halinde öngörülen "Eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." hükümleri kapsamında kaldığı nazara alınıp;1- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasa'nın 34.maddesi hükmü dikkate alındığında, sanığa ön ödeme önerisinin yapılmadığı gözetilerek; belirlenecek suç vasfına göre, usulüne uygun şekilde ön ödeme önerisinde bulunularak, sonucuna göre ve sanığın olaydaki fonksiyonuna göre hukuki durumu takdir edilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,2- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanık müdafınin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 3231.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17/02/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.