Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1025 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7048 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2013/168069MAHKEMESİ : Çatak Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/01/2013NUMARASI : 2011/57 (E) ve 2013/3 (K)Suç : 4733 sayılı kanuna muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I- Katılan Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle, sanığın eyleminin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, gümrük idaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,II-Sanığın temyizine göre yapılan incelemede;1- Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK'nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi ,2- CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve talimatla alınan savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasını talep ettiğini beyan eden sanığa, "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, gümrüklenmiş değerin kamu zararı olduğu bildirilerek bu zararı ödemediğinden bahisle 5271 sayılı CMUK.nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-24.11.2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması ve TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l.fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,4- Dosyada mevcut olay tutanağına göre suçta kullanılan ...... plakalı nakil aracında yeni oluşturulduğu anlaşılan 2 farklı gizli bölmenin bulunduğu anlaşılmakta olup, malen sorumlu M.. G..'nun soruşturma aşamasında ibraz ettiği 12.07.2011 tarihli dilekçesinde aracını M... A... isimli şahsa sattığını beyan etmesine rağmen bu şahıs dinlenmeden ve sanığın söz konusu aracı iki günlüğüne kiraladığını beyan etmesine rağmen araç kiralama sözleşmesinin varlığına dair herhangi bir araştırma yapılmadan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. maddesindeki müsadere koşulları da oluştuğu halde eksik inceleme ile nakil aracının iyiniyetli üçüncü kişiye ait olduğundan bahisle yazılı şekilde yazılı şekilde karar verilmesi,5-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğine yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.