Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9847 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8812 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalılar vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 03.05.2016 Salı günü belirlenen saatte davalılar ... ve ... vekili Av.... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av.... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 09.03.1989 - 31.12.2010 tarihleri arasında ... Sürücü Kursunda sürücü kursu müdürlüğü yaptığını, müdürlüğe ilaveten trafik ve çevre bilgisi dersine de öğretmen olarak girdiğini, anılan sürücü kursunun.... Şirketi tarafından işletildiğini, davalıların babası ve murisi olan ... ile davalıların annesinin kursun sahibi, ortağı ve yöneticisi olduklarını, kursun işletmecisi olan şirketin 08.12.2003 tarihinde kapatıldığını ancak sürücü kursunun davalıların murisi ...’ın sahipliğinde faaliyetine devam ettiğini, müvekkilinin çalışma koşulları değişmeksizin aynı işyerinde işine devam ettiğini, işveren ...’ın vefat etmesi üzerine davalıların 31.12.2010 tarihinde kursu kapatıp davacının iş sözleşmesini haksız ve bildirimsiz bir şekilde feshettiklerini, fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar vekili, davacının, 09.03.1989-08.12.2003 tarih aralığında.... Şirketi'nde çalıştığını, bu devreye ilişkin taleplerin müvekkillerinin murisine tevcih edilmesinin yerinde olmadığını, davacının şirket nezdindeki çalışmasının istifa yolu ile sona erdiğini, bu nedenle kıdem, ihbar tazminatına hak kazanmadığını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin de geçmiş olduğunu, davacının müvekkillerinin murisi ...'ın yanında 09.12.2003-01.03.2007 tarihleri arasında çalıştığını, 01.03.2007-31.12.2010 tarihleri arasında ise sürücü kursunu ortağı Necmettin Elhaman ile birlikte kiralayıp bizzat işlettiğini,davalıların murisinin vefatı üzerine davacının istifa ettiğini, işyerini Hakan Dursun'a devrettiğini, ancak Hakan isimli kişi ile anlaşarak bu yeri 31.12.2010-01.11.2011 tarih aralığında da işlettiğini, murisin felçli ve yatalak olması hasebiyle tüm yetkileri davacıya devretmiş olduğunu, murisin davacıyı işten çıkarmadığım, murisin tedavisi nedeniyle 23.11.2009 talihinde İzmir’e taşındığını, idareci olan davacının çalışma gün ve saatlerinin kendisi tarafından belirlendiğini bu nedenle fazla çalışma ücretine ilişkin talebinin yerinde olmadığını, davacının talep ettiği işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının hak ettiği yıllık ücretli izinlerin fazlasıyla kullandırıldığını, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştırılmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının işyeri devri kuralları içinde 09.03.1989-31.12.2010 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalılarca ispat edilemediği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, müdür olması nedeni ile fazla mesai, milli bayram ve genel tatil çalışma alacak taleplerinin reddi gerektiği, yıllık izinlerini kullandığına dair belge sunulmadığından yıllık izin ücret alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının işçi olarak çalışıp çalışmadığı, hizmet süresi ihtilaflıdır. 6100 sayılı HMK'nun 31 inci maddesine göre, “(1) Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. “Somut olayda, davalılar vekili, davacının 01.03.2007-31.12.2010 tarihleri arasında davalıların murisine ait sürücü kursunu ... isimli ortağı ile birlikte kiracı olarak işlettiğini, işçi olarak çalışmadığını savunmuş, buna ilişkin davacı ile dava dışı ... isimli kişiye atfen imza bulunan, davacının 01.03.2007-31.12.2010 tarihleri arasında kiracı olarak sürücü kursunu işlettiğine dair ifadeler içeren “protokol” sunmuştur. Bu belgede imzası bulunan davalı tanığı ... protokol başlıklı belge içeriğini teyit eder yönde beyanda bulunmuştur. Mahkemece protokolün açıklayıcı ve aydınlatıcı olmaktan uzak olduğu, resmi belgelerin aksinin ispat edilemediği gerekçesi ile bu belgeye itibar edilmemiştir. Ancak mahkeme protokolün “açıklayıcı ve aydınlatıcı olmaktan uzak olduğunu” kabul ettiğine göre, HMK'nun 31 inci maddesinin kendisine yüklediği “davayı aydınlatma görevi” kapsamında davacıdan protokole ve altındaki imzaya karşı diyeceğini sormalı, bu hususu, yani davacının sürücü kursunu kiracı olarak işletip işletmediğini araştırmalı ve toplanacak delilleri toplanmış deliller ile birlikte değerlendirerek protokol hakkında bir sonuca varmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.O halde davalılar vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.