İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde motor tamircisi ve servis şoförü olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, davacının iş akdini verilen zammı beğenmeyen davacının kendisinin işe gelmeyerek feshettiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davalı tarafça davacının işe gelmediğinden bahisle tutanaklar düzenlenmiş ise de düzenlenen tutanakların matbu ve birbirinin aynısı olduğu sadece tarih kısımlarının değiştirildiği, tutanakları düzenleyenlerinde aynı kişiler olduğu dolayısıyla tutulan tutanakların haksız feshi haklı hale getirme çabasından ibaret olduğu davacının durup dururken işi bırakmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu davacının hizmet döküm cetvelinde işten ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışmasının gözükmediği, bu nedenle, davacının iş akdinin davalı tarafından haksız ve bildirim sürelerine uyulmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14 üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür. 4857 sayılı İş Kanununda ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmiş, toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağı kurala bağlanmıştır. Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir. Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir .4857 sayılı İş Kanununun 24'üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır .Somut olayda, davacının dinlettiği tanıklar fesih konusunda görgüye dayalı bir bilgi sahibi değillerdir. Bu nedenle beyanlarına itibar edilmemesi yerinde ise de; dinlenilen davalı tanıkları, davacının kendisine verilen maaş zammını beğenmediği için işe gelmediğini, iş akdini kendisinin feshettiğini bildirmişlerdir. Yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda ücret alacakları tam ve eksiksiz ödenmeyen işçinin iş akdini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerekirken; hatalı değerlendirme ile işverence haklı neden olmadan feshedildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. İş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle kıdem tazminatı hüküm altına alınmalı, ancak ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmelidir.O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.