Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9768 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16679 - Esas Yıl 2014





İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Davalı temyizi yönünden; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı temyizine gelince; Davacı; davalı işverenin taşeron şirketlerinde 04/05/2007 tarihinde temizlik elamanı olarak işe başladığını, aralıksız olarak çalışmasını sürdürdüğü taşeron firmanın sözleşmesinin bittiği belirtilerek iş akdinin 31/03/2013 tarihinde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmemiş ücret alacaklarının (yıllık izin ücreti) yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı; idare aleyhine husumet yönetilemeyeceğini, davacının ... Hastanesinin temizlik işlerini ihale ile alan yüklenici firma işçisi olduğunu beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın zamanaşımı nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez. Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir. Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden “işverenin feshi” olarak değerlendirilmektedir. Somut olayda; davacı asıl işveren olan davalıya çektiği 11.04.2013 tarihli ihtarnamesi ile alt işverenin ihale süresinin dolması nedeniyle iş akdine son verildiğini bildirip ödenmeyen kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacağının ödenmesini talep etmiş, davalı cevabi ihtarnamesinde bu alacakların kendisinden istenemeyeceğini, alt işverenden isteneceğini bildirmiştir. Davacı da iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem, ihbar ve yıllık izin ücreti alacağını talep etmiş, davalı da bu alacakların kendinden talep edilemeyeceğini savunmuştur. Davacının SGK hizmet cetvelinin gelmesi ve SGK dan sorulması üzerine 23.12.2013 tarihli yazıda 4/c'li olarak 09.05.2013 tarihinde işe girdiğinin bildirilmesi üzerine 30.01.2014 tarihli dilekçe ile davacının 4/c'li olarak işe girmesi nedeni ile iş akdinin davacı tarafça feshedildiği ileri sürülmüştür. İş akdinin kıdem tazminatı ödenmeyecek şekilde feshedildiğinin ispat yükü işverene ait olup davacının iş akdi 31.03.2013 tarihinde son bulmuş 09.05.2013 tarihinde davacı yeniden işe girmiştir. Davacının iş akdinin kıdem tazminatı talep edemeyecek şekilde son bulduğu ispatlanamadığından kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi hatalı olmuştur.O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 22.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.