İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm taraflarca süresi içinde temyiz edilmiş, davalılardan ... Genel Müdürlüğü ve ..... vekilleri tarafından duruşma istenmiş ise de; davalı ... ....'nin işin mahiyeti itibariyle, davalı ... Genel Müdürlüğü'nün miktardan duruşma istemlerinin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre .... ve ... Genel Müdürlüğü’nün tüm, davacının ve davalılardan .....’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2. Davacı vekili, davacının davalı ...’un taşımacılık işlerini alt işveren olarak yürüten ... ....’nde, 19/01/1998 tarihinde çalışmaya başladığını ve halen çalıştığını, davalı ....’un faaliyet konusunun şehir içi toplu ulaşımı olduğunu, ...’un tek faaliyet konusu olan bu işi diğer davalı ...’a alt işveren olarak verdiğini, .. ...’nin de tek faaliyet konusunun Büyükşehir Belediyesi, ... ve ...’a personel temin etmek olduğunu, işçilere emir ve talimatları ....’un verdiğini, kullanılan araçların, ekipmanın ve şoförlerin giydiği kıyafetlerin dahi .... tarafından temin edildiğini, puantaj kayıtlarının, izin ve çalışma saatlerinin ... tarafından düzenlendiğini, davalılar arasında sözde kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup, esas amacın toplu sözleşme ile getirilen yükümlülüklerden kaçınmak olduğunu, ...’un asıl işini bölerek alt işverene veremeyeceğini, muvazaa nedeniyle davacının ...’un işçisi sayılması ve .. .. ile ... arasında imzalanan TİS’den yararlandırılması gerektiğini, ... ile ... ... Sendikası arasında imzalanan TİS’de kabul edilen sosyal yardımların bir kısmının ... ile ... ... Sendikası arasında imzalanan TİS’de bulunmadığını, bir kısmının ise daha düşük uygulandığını, ....’ta çalışan şoförler ile aynı işi yapıyor olmasına rağmen, ücretinin daha düşük olduğunu, .... işçisi gibi kabul edilmesi halinde fark ücret, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının doğacağını iddia ederek fark işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaaya dayalı olduğunun tespitine, davacının davalıya ait işyerinde faaliyette bulunan sendika dışında farklı sendikaya üye olması nedeniyle fark alacak talebinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğine göre davacı işçi ile davalı işveren arasında ilave tediye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1 inci maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir. Buna göre;A. İşveren kapsamı yönünden Devlete ve ona bağlı olmak üzere,1. Genel, katma ve özel bütçeli daireler,2. Sermayesi değişen kurumlar,3. Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,4. Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar, 5. 3460 ve 3659 sayılı Kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı Devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi Devlet kuruluşları,3460 sayılı Yasa bugün itibari ile yürürlükte olan bir yasa değildir. 3659 sayılı Yasa ise, banka ve Devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu Yasanın 1 inci maddesinde, kapsama dahil kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır. Yukarıda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de Kanun kapsamına alınmıştır. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununda, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Sonuç itibari ile kapsam bakımından, Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.B. İşçi yönünden kapsama gelince:İş Kanunu kapsamına girsin girmesin, yukarda belirtilen Devlet ve ona bağlı kurumlarda İş Kanununun 1 inci maddesindeki tanıma göre, işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır. Kanun, 4857 ve 1475 sayılı İş Kanunundan önceki İş Kanununa atıfta bulunmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu işçi tanımına 2 nci maddesinde yer vermiştir. Buna göre “bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi” denir. O halde bir iş sözleşmesine dayanarak, yukarda belirtilen kurumlarda çalışan her işçiye ilave tediye ödemesinin yapılması gerekir. C. Ödenecek ücret yönünde kapsam:Maddenin son cümlesinde, yukarda belirtilen işyerlerinde çalışan işçilere ücret sistemleri ne olursa olsun her yıl için birer aylık ücret tutarında ilave tediye ücreti ödeneceği belirtilmiştir. Devlet ve ona bağlı maden işletmelerinin yeraltında çalışan işçilere, ayrıca bir aylık ödeme dışında birer aylık daha ödemenin yapılacağı Kanunun 2 nci maddesinde açıklanmıştır. Kanunun 3 üncü maddesinde, işçilere her yıl için birer aylık (yeraltında çalışan işçilere her yıl için ikişer aylık) ilave tediye dışında, birer aylık ücret istihkaklarını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararı ile aynı oranda bir ilave tediye ödemesi yapılabileceği belirtilmiştir. Yasanın Ek 1 inci maddesi ile ilave tediyelerin Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve “Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi ile yukarda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir. Kanun, kapsam içinde olmayan ancak Toplu İş Sözleşmesi uygulanacak işyerleri için de Ek 2 inci madde ile bir sınırlama getirmiş ve kapsamda kalmayan işyerlerinde Toplu İş Sözleşmeleri ile en çok dört aylık, yeraltındaki işyerlerin de ise en çok beş aylık ilave tediye oranında ücret ödeneceği kuralına yer vermiştir. Ancak bu tür işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılan bu tür ödemeleri ilave tediye olarak değil, akdi ikramiye olarak kabul etmek yerinde olacaktır.Somut olayda davacının muvazaalı işlem nedeniyle baştan itibaren ... Genel Müdürlüğünün işçisi sayılması gerektiği dikkate alındığında İzmir Büyük Şehir Belediyesine bağlı bir kamu kuruluşu olan davalı ... Genel Müdürlüğü nün 6772 sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmakla davacının ilave tediye alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.3. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun belediyenin yetki ve imtiyazları başlıklı 15/F ve 67.maddesinde ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu‘nun 7/p maddesinde toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirme işlerinin Büyükşehir Belediyesinin görev ve yetkileri arasında sayıldığı, davalı .....nin toplu taşım hizmetlerini kendisine bağlı ... Genel Müdürlüğü aracılığı ile yürüttüğü, ... Genel Müdürlüğü’nün 27.07.1943 tarihli 4483 sayılı .... İmtiyazıyla Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki ve Müessesenin İşletilmesi Hakkındaki Kanun ile kurulmuş .....ne bağlı ancak ayrı kamu tüzel kişiliğine haiz müstakil bütçeli kamu kuruluşu olduğu, ... Genel Müdürlüğünün yerine getirdiği hizmetlerin sözleşme ile değil kanunla kendine verilmiş toplu taşım hizmetleri olması, ayrı tüzel kişiliği bulunması, yapılan ihale ve işlerin idaresinin ... Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmesi nedenleri ile .....’nin de muvazaalı işlemin tarafı kabul edilmesi hatalıdır. Muvazaalı işlemin tarafı olduğundan davacının sadece baştan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olduğunun kabulü gerekir. İzmir’de ulaşım hizmetlerinin ..... tarafından yerine getirilmesi nedeniyle davacının husumette yanılarak davayı .... Genel Müdürlüğü yanında .....’ne de yönelttiği, hasımda yanılmanın kabul edilebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla ..... hakkındaki davanın reddi gerekse de yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği dikkate alınmalıdır...... hakkında açılan davanın husumetten reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının davalılardan ... Genel Müdürlüğü ve ....'ne yükletilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istekleri halinde davalı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve davacıya iadesine, 22/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.