Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9608 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1763 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram-genel tatil, yıllık izin ve ödenmeyen son aya ait ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma hesabına esas alınan çalışma saatleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.6100 sayılı HMK’nun 26. maddesinde hâkimin, tarafların talepleriyle bağlı olduğu, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği belirtilmiştir.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde açıkça haftanın 6 günü 08.00-18.30 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek çalışma saatinin günlük 10,5 saat olduğunu bildirip fazla çalışma ücret alacağı talebinde bulunduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda HMK’nun 26.maddesine aykırı bir biçimde talep aşılarak davacının çalışma saat aralığı belirtilmeden günlük 12 saat çalıştığının tespiti ile fazla çalışma ücret alacağının belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı vekili, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak ücretinin ödenmediğini iddia ederek ulusal bayram genel tatil ücreti talebinde bulunmuş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu alacak için tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapılmıştır. Mahkemece karar gerekçesinde tanık beyanları ve bilirkişi raporuna atıfla davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiş olmasına karşın davacının ulusal bayram genel tatil ücreti talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.4- Taraflar arasında davacının son aya ait ücretinin ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava dilekçesi ile davacı son aya ilişkin ücretinin ödenmediğini iddia ederek aylık ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Davacının iş akdi işveren tarafından 05.09.2013 – 12.09.2013 tarihleri arasında ki devamsızlığı nedeni ile 25.09.2013 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedilmiş olup davacının 2013 Eylül ayında sadece 4 günlük çalışması bulunmakta ve bu 4 günlük ücretinin de ödenmiş olduğu ücret bordrosu ve banka dekontu ile sabit olduğundan mahkemece ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davacı fesih tarihine kadar fiilen çalışmış gibi Eylül ayına ilişkin ödenmeyen 25 günlük ücretinin olduğunun kabulü ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. 5- Somut olayda davacı kısmi dava açarak tazminat ve alacak talepleri ile birlikte faiz talep etmiş olup 03.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarlarını arttırmış ancak faiz talebinde bulunmamıştır. Davacı vekilinin 03.11.2014 tarihli vermiş olduğu ıslah dilekçesine ek beyanlar ve düzeltme talebi konulu dilekçe de ise ıslah dilekçesinde sehven faiz talebinin yazılmamış olduğu ek dilekçe ile ıslah dilekçesini düzelterek faiz talebinde bulundukları belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK nın 176/2 maddesi uyarınca davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinden mahkemece davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinden sonra dosyaya sunulan dilekçeye itibarla ıslah ile talep edilen kısımlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalıdır.O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarını istek halinde taraflara iadesine, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.