Mahkemesi : Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 13/06/2012Numarası : 2009/696-2012/339 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, dava dışı V.S.N. Tur. Seyahat Ltd. Şti.'ne ait otelde 01/05/2007 tarihinden itibaren meydancı olarak çalışmaya başladığını, otelin işletmesinin 21/02/2008 tarihinde davalı firma tarafından devralındığını, bu kez davalı şirkette meydancı olarak çalışmaya devam ettiğini, aylık net maaşının 615,00 TL olduğunu, davalı firmanın dava dışı şirkette çalışmalarından da sorumlu olduğunu, iş akdinin herhangi bir neden gösterilmeksizin 15/11/2008 tarihinde sona erdirildiğini, işten çıkarıldığı tarih itibari ile 2008 yılı Mayıs ve Haziran ayları ücret alacaklarının ödenmediğini, ödenmeyen ücretlerine karşılık 1.400,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiğini, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, haftanın 6 günü 08:00-19:00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi ile çalıştığını, genel tatillerde de çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izin ücreti alacaklarının da bulunduğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret ve fazla çalışma ücretinin ödetilmesini istemiştir. Davalı, hakkında iflasın ertelenmesi kararı verildiğini, firmanın ekonomik olarak iflas aşamasına gelmesi ve iflasın ertelenmesi kararı verilmesi üzerine davacıya işsizlik sigortasından tüm alacaklarının ödendiğini, bu hususun ilgili yerlerden sorulmasını ayrıca, davacıya İşçi G....Fonundan yapılan tüm ödemelerin davacı taleplerinin mahsup edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının 29.05.2007 ile 13.11.2008 tarihleri arasında tazminata esas olacak şekilde 1 Yıl, 5 Ay, 15 Gün süre ile davalı işyerinde çalıştığı, aksi kanıtlanamadığından iş akdinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, davacının, fazla mesai alacağını ispat etmek amacıyla dinlettiği tanıkları davacının mesaisi konusunda “davacının mesaisi sabah :08.00, akşam 16.00'a kadar, hafta da altı gün çalışırdı, hafta da bir gün izin kullanılırdı, davacının mesaisi hafta da ortalama 4 veya 5 gündü, mesaisi bittikten sonra 4-5 saat çalışırdı” demişlerdir. Davacının haftalık mesaisinin kaç gün olduğu, yapılan fazla mesainin ne kadar olduğu konusunda çelişkili beyanlarda bulunmuşlardır. Bu tanık beyanları fazla mesai hesabı için yeterli belirlilikte değildir. Mahkemece, tanık beyanlarındaki çelişkiler giderilip, fazla mesai hususu bilirkişi incelemesine esas olacak şekilde açıklattırıldıktan sonra yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, çelişkili tanık beyanları esas alınarak düzenlenen rapora itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.