Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9586 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2714 - Esas Yıl 2015





İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, müvekkilinin 08.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını, Cumartesi günleri ise 08:30-17:00 saatleri arasında çalıştığını, ay içinde 1-2 kez Cumartesi çalışmasının saat 21:00-22:00'ye kadar uzadığını, ayda en az iki Pazar çalıştığını, ulusal bayramların tümünde, dini bayramların ise en az iki gününde çalıştığını, ancak bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini belirterek fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının iddia ettiği hak ve alacaklarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda davacının haftada 14 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Ayrıca bazı bordrolarda gösterilen fazla mesai miktarları ise hesaplanan fazla mesai alacağından mahsup edilmiştir. Ancak fazla mesai alacağının bordroda gösterilip, gösterilen miktarın banka aracılığı ile ödenmesi ve bu duruma davacının ihtirazı kayıt koymaksızın kabul etmesi durumunda işçi artık o aylar için fazla mesai alacağı talebinde bulunamayacaktır. Hal böyle olunca bordroda gösterilip banka aracılığı ile ödenen fazla mesai alacaklarına ilişkin ayların fazla mesai alacağı hesaplamasında tamamen dışlanması gerekirken, sadece ödenen miktarların mahsubu hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davacı tarafça HMK.'nun 109. maddesine göre kısmi dava açıldığı, 6.5.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilerek ıslah edildiği ve ıslah dilekçesiyle birlikte dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle ıslah dilekçesi ile davanın türü değiştirilemez. Dava kısmi dava olarak açılmıştır. Mahkemece, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden dava dilekçesindeki miktarlar için dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi, ıslah edilen miktarlar için ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmiş olması isabetsiz olup, karar bu yönüyle de bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.