Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9549 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1642 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2- Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 10/04/2001-06/02/2006 tarihleri arasında acil tıp görevlisi olarak aylık net 650,00 TL ücretle çalıştığını, iş akdi sona erdirilen davacıya işçilik haklarının ödenmediğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, taşeron firma ile aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki, davacının 20/02/2006 tarihinde istifa ederek iş akdini sonlandırdığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iş sözleşmesini istifa etmek suretiyle davacının sona erdirdiğinin davalı tarafça ispatlanmadığı, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacı, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedene dayanmadan sonlandırıldığını iddia etmiş, davalı ise davacının istifa ederek işten ayrıldığını savunmuştur. Davacı, .....'ne hitaben yazdığı dilekçede, 20/02/2006 tarihi itibariyle görevinden ayrılmak istediğini belirtmiş olup, dilekçe 17/02/2016 tarihinde .... kayıt numarası ile ..... tarafından kayıt altına alınmıştır. Davacıya ait hizmet döküm cetveli incelendiğinde ise, davacı işçinin 20/02/2006 tarihinde davalı işyerinden ayrıldığı ve aynı gün aynı iş kolunda faaliyet gösteren özel bir hastanede çalışmaya başladığı görülmektedir. Dilekçe tarihi itibariyle davacının başka bir haklı fesih sebebi olgusunu ileri sürmesi mümkün değildir. Davanın, davacının davalı işyerinden ayrıldığı tarihten 7 yılı aşkın bir süre sonra açıldığı da gözönüne alındığında işten ayrılmaya ilişkin dilekçenin maaşların ödenmesi sırasında veya işe girerken imzalatıldığı yönündeki soyut anlatımlara değer verilemeyeceği açıktır. Bu nedenlerle, davacının başka bir işte çalışmak için işyerinden kendi isteği ile istifa ederek ayrılması neticesinde kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmamaktadırMahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile isteklerin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.