Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 85 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16326 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Isparta İş MahkemesiTarihi : 19/12/2012Numarası : 2012/273-2012/413 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, davalının işsizlik ödeneği almak için 31.03.2010 tarihinde müracaat ettiğini, işten ayrılma bildirgesine göre 31.03.2010 -30.09.2010 tarihleri arasında 180 gün işsizlik ödeneği ödenebileceğinin belirlendiğini, SGK kayıtlarına göre davalının işsizlik ödeneğine hak kazanma koşullarının oluşmadığının sonradan anlaşıldığını, bu nedenle davalıya ödenen 1.959,62 TL işsizlik ödeneğinin iadesinin istendiği, davalı tarafından iade edilmemesi üzerine alacağın icra takibine konulduğunu, borçlunun ödeme emrine itirazı nedeniyle takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Ancak ilamsız icra takibine yaptığı itirazda 2010 yılının Mart ayında işten çıkarıldığını, o tarihten bu yana çalışmadığını, eski işvereni tarafından sehven Nisan ayına ilişkin olarak prim ve hizmet belgesi düzenlendiğini, daha sonra işverenin hatasını anlayarak iptali için SGK'na talepte bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davalının eski işyerinden 01.05.2010 tarihinde ayrıldığı, ayrılmadan önce işyerinde 120 gün kesintisiz çalışmasının bulunduğu, işverenin verdiği bildirgelerden dolayı 2006 yılının 10. ayından 2012 yılının 9. ayına kadar prim, idari para cezaları ve işsizlik prim borçlarının olduğu ve bunların icra takibinde olduğu, davalının çalışmalarının ise çalıştığı işyerinin prim borçlarının olduğu döneme rastladığı, bu nedenlerle ödenen işsizlik ödeneğinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davalının iş sözleşmesinin dava dışı işverence hangi tarihte feshedildiği uyuşmazlık konusudur. Davalıya 23.03.2010-23.09.2010 tarihleri arasında işsizlik ödeneği ödenmiştir. Eğer gerçekten davalının iş sözleşmesi 01.05.2010 tarihinde feshedilmiş ise 23.03.2010-01.05.2010 tarihleri arasındaki dönem için ödenen işsizlik ödeneğinin iadesine karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik araştırma ile bu süre için ödenen işsizlik ödeneğinin tahsili için yapılan itirazın iptaline karar verilmemesi hatalı olmuştur. Ayrıca davalının SGK hizmet cetvelinden 11.08.2010-31.08.2010 tarihleri arasında .... sicil nolu iş yerinde çalışması görülmektedir. Bu iş yerinde çalıştığı süre için işsizlik ödeneği alamayacağı düşünülmeden itirazın iptali talebinin reddi hatalıdır. Davalının bu süre sonrası ödenen işsizlik ödeneğine hak kazanabilmesi için ise, bu iş yerinden ayrılışı önem taşımasına karşın, davalının ..... sicil nolu işyerinden ayrılış şekli araştırılmadan 31.08.2010-23.09.2010 tarihleri arasındaki dönem için ödenen işsizlik ödeneği yönünden yapılan takibe itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Yapılacak iş; işverence düzenlenen Mart ve Nisan 2010 ayına ilişkin aylık bordroların iptali için SGK'na müracaatta bulunulup bulunulmadığı, bulunulmuş ise sonucunun ne olduğu, araştırılarak davacının iş akdinin 23.03.2010 tarihinde mi yoksa 01.05.2010 tarihinde mi feshedildiğini, 31.08.2010-23.09.2010 tarihleri arasında...... nolu işyerinde geçen çalışmanın ne şekilde sonlandığını belirleyip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.