Mahkemesi : Adana 2. İş MahkemesiTarihi : 04/04/2013Numarası : 2011/996-2013/130 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 1989 yılından itibaren teknik eleman, 2002 yılından itibaren bölge müdürü, 2011 yılı Şubat ayından itibaren ürün müdürü olarak çalıştığını, ürün müdürlüğünden çok teknik eleman olarak çalıştırıldığını, kendi pozisyonundaki insanlardan emir alır duruma geldiğini, hem Antalya'da görevlendirilmesi hem de daha alt pozisyonda çalıştırılması nedeniyle istifaya zorlandığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödendiğini, haftanın altı günü 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, harcırahlarının, 2011 yılı için temettü karşılığının ve 2011 yılı için hak ettiği primlerin ödenmediğini iddia ederek ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının emeklilik nedeniyle kendi isteğiyle işten ayrıldığını, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, ataması hizmet gereği yapılan davacının bunu kabul ederek yeni görevine başladığını ve ayrıldığı tarihe kadar çalıştığını, davacının bizzat genel müdürlük pazarlama ve geliştirme müdürlüğüne bağlı müdür yardımcısı olarak çalıştığını, bir başkasının emir ve talimatına bağlanmadığını, davacının fazla mesai yapmadığını, iş sözleşmesinde fazla çalışma, hafta tatili ve UBGT günlerinde yapılan çalışmaların ücrete dahil olduğunun düzenlendiğini, davacının bölge müdürü olarak mesaisinin yaptığı işe göre değiştiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının davalıya ait iş yerinde 04/04/1989-08/04/2011 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı, iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiği, bu nedenle ihbar tazminatına hak kazanmadığı, üst düzey yönetici olması nedeniyle çalışma saatlerini kendisinin ayarladığı, bu nedenle fazla mesai alacağının bulunmadığı, hafta tatili, harcırah, temettü ve prim alacağı olmadığı ve ayrıca 08/04/2011 tarihinde herhangi bir hak ve alacağının kalmadığına dair ibraname verdiği gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. Taraflar arasında davacının prim ve temettü alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı, iş sözleşmesi ve personel yönetmeliğinde yıl sonunda elde edilen kardan 1 ila 5 maaş arası temettü verileceğinin düzenlendiğini, 2011 yılı için temettü ödemesinin yapılmadığını ve elde edilen kardan belli oranda prim ödeneceğinin düzenlenmesine rağmen davacıya 2011 yılı için hak ettiği primlerin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı ise, iş sözleşmesinde ve personel yönetmeliğinde temettü ödemesinin düzenlenmediğini, davacının kastettiği ödemenin İşyeri Yönetmeliği'nin 77. maddesinde düzenlenen teşvik primi olduğunu, 2010 yılı için Yönetim Kurulu kararıyla davacıya 2011 yılı Mart ayı bordrosunda hak ettiği teşvik primi ödemesinin yapıldığını, 2011 yılı için alınmış bir karar olmadığını, ayrıca işyerinde ilgili olduğu yıl sonunda gerçekleşen satışlardan performansa bağlı olarak şirket tarafından belirlenen personele Aralık ayında prim ödemesi yapıldığını, davacıya da 2010 yılı için 2010 yılı Aralık ayında ödeme yapıldığını, 2011 yılı için alınmış bir karar olmadığını savunmuştur. Bilirkişi raporunda, işyerinde 2011 yılı için teşvik primi ve prim ödemesi konusunda Yönetim Kurulu'nun aldığı bir kararın olup olmadığı, varsa bu karar doğrultusunda davacı ile aynı konumda çalışan işçilere yapılan ödeme tutarlarına göre davacı içinde işçi lehine yorum ilkesi de gözetilerek 2011 yılı hizmet süresine göre kıstelyevm usulü teşvik primi ve prim ödemesi hesaplanabileceği belirtilmiştir. Mahkemece, davalı işyerinde 2011 yılı için teşvik primi ve prim ödemesi konusunda Yönetim Kurulu'nun aldığı bir karar olup olmadığı, varsa bu karar doğrultusunda davacı ile aynı konumda çalışan işçilere hangi oranlarda ödeme yapıldığı tespit edilmeden karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davalı işyerinde 2011 yılı için teşvik primi ve prim ödemesi konusunda Yönetim Kurulu'nun aldığı bir karar olup olmadığı, varsa bu karar doğrultusunda davacı ile aynı konumda çalışan işçilere hangi oranlarda ödeme yapıldığı belirlendikten sonra, davacının 2011 yılında çalıştığı süreyle orantılı olmak üzere kıstelyevm esasına göre teşvik primi ve prim alacaklarının hesaplattırılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.