Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 29/04/2014Numarası : 2013/210-2014/357 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının 14.07.2006 - 28.11.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin davalı işverence performans yetersizliği nedeniyle savunması alınmadan haksız olarak sonlandırıldığını, haftanın 6 günü 08.30-18.00-18.30, kimi dönemler 21.00-21.30 saatlerine kadar çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı savunmasında bulunduklarını, davacının sellektör olarak toplaması gereken koli sayısında düşüş olması nedeniyle şirket yetkilileri tarafından sözlü olarak uyarıldığını, koli sayısında artış olmadığı gibi diğer hususlarda da genel bir olumsuzluk bulunması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının 2011 yılı ve öncesinde fazla mesai alaca??ı olmadığına ilişkin belge bulunduğunu, davacının puantaj kayıtlarına göre fazla mesai yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur. Fazla mesai çalışması yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanıklarının beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, mahkemece tanık beyanları ve puantaj kayıtları harmanlanarak davacının haftada 10.5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Dosyaya, davacının işe giriş çıkış saatlerini gösteren takip formları sunulmuştur. Davacının bu formlardaki imzaya yönelik açık itirazı bulunmamakla, bu formların kapsadığı döneme ilişkin olmak üzere formlarda gösterilen giriş-çıkış saatleri gözönüne alınarak haftalık yasal 45 saatlik çalışmayı aşan saatlerin belirlenmesi gerekirken puantaj kayıtları ve tanık beyanları harmanlanarak yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Dosya içerisinde davacının 2011 yılı ve öncesine ilişkin fazla mesai ve yıllık izin alacağının bulunmadığına ilişkin belge bulunmaktadır. Bu belge ile ilgili davacı tarafın beyanı alınmamıştır. El yazısıyla ve tarihsiz olarak hazırlanmış bu belgenin neden dolayı imzalandığı araştırılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacıyı usulüne uygun bir şekilde düzenlenecek davetiye ile duruşmada hazır ederek isticvap etmek ve altında imzası bulunan belgeye karşı diyeceklerini sormak, kendisine herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda beyanı alındıktan sonra çıkacak sonucu göre bir karar vermektir. Mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.