Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)Tarihi : 11/10/2013Numarası : 2012/89-2013/462 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı, işverence haklı neden gösterilmeksizin iş akdine son verildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve bir kısım ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında iş yerinin 2011 yılında .... Limited Şirketine devredildiği konusunda çekişme bulunmadığı, SGK kayıtları uyarınca davalı iş yerinden verilen çıkışı takip eden gün .... Limited Şirketinden girişin yapıldığı, dosya içerisinde örneği bulunan "İşletme Kira Sözleşmesi" başlıklı davalı ile dava dışı ... Limited Şirketi arasındaki sözleşme ve tanık beyanları değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin sonlandırılmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatının reddine, dava açıldıktan sonra iş sözleşmesinin sonlandırıldığı dikkate alınarak usul ekonomisi ilkesi göz önüne alınarak yıllık izin alacağı bakımından davacının haklı olduğu, davacının kıdemi göz önüne alınarak 130 gün izin hakkı olduğu, izni kullanmaya dair belge sunulamaması nedeniyle bu istemin kabulü ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının da % 30 hakkaniyet indirimiyle kabulüne ve diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir. İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemiz kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir. Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır. Somut olayda, davacı davalı iş yerinde 26.09.2003 tarihinde çalışmaya başladığını 14.10.2011 tarihinde haksız nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederek 09.03.2012 tarihinde bu davayı açmıştır. Davalı ise davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, davalı şirket tarafından işletme ve isim hakkının dava dışı Çelikler Limited Şirketine devredildiğini, davacının buradaki çalışmasının devam ettiğini, feshe bağlı alacaklara davacının hak kazanamayacağını belirtmiştir. Davalının Hatay İlindeki 16 süpermarket mağaza ve deposunu dava dışı ..... Süpermarket Gıda Hay. Teks. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.'ne "İşletme Kira Sözleşmesi" başlıklı devir sözleşmesiyle aynı amaçla kullanılmak üzere .... Süpermarket işletme hakkı ve tüm demirbaşlarıyla devrettiği anlaşılmaktadır. Hizmet döküm cetveline göre davacı 26.09.2003 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başlamış 23.10.2011 tarihinde 17 numaralı iş yerinin kapanması kodu ile davacının iş yerinden çıkışı verilmiş ve çıkış tarihinden daha önceki bir tarih olan 14.10.2011 tarihinde davacının dava dışı .... Süpermarket Ltd Şti’nden işe girişi bildirilmiş ve dava tarihi itibari ile davacı bu iş yerinde çalışmasını devam ettirmektedir. Davalı şirket son işveren olmadığından ve dava tarihinde davacının iş akdi devam ettiğinden feshe bağlı haklardan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinden sorumlu değildir. Yıllık izin talebinin de davalı şirket son işveren olmadığından ve dava tarihinde halen iş akdi devam ettiğinden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 06/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.