Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 811 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16292 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 15/02/2013Numarası : 2012/316-2013/61 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı bankada 08.08.2008 tarihinden 30.04.2012 tarihine kadar çalıştığını, SGK.dan aldığı yazı doğrultusunda 1475 sayılı Yasanın 14/1 maddesinin 5.bendindeki koşulları taşıdığı cihetle 24.04.2012 tarihinde davalı işverene başvuruda bulunarak iş sözleşmesinin 30.04.2012 tarihi itibarı ile feshedilmesini istediğini, işverence 3 yıl 8 ay 23 günlük kıdemine göre hak kazandığı kıdem tazminatının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, davacının gerçek niyetinin emeklilik değil, T....ta çalışma olduğunu bu aşamada da tazminatını almak amacıyla prim ödeme gün sayısını doldurmuş olması nedeniyle işten ayrıldığını ve halen T...ta çalıştığını belirterek davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ,davacı G.. K..'nin 08.08.2008-30.04.2012 tarihleri arasında davalı şirkette ticari pazarlama yönetmeni olarak çalıştığı, davacı tarafından iş akdinin 1475 sayılı Yasanın 1/1 maddesinin 5.bendindeki koşulları taşıdığını belirterek 24.04.2012 tarihinde iş akdinin 30.04.2012 tarihi itibarı ile feshedilmesini istediğini, davalı tarafından kıdem tazminatının ödenmediği belirtilerek dava açtığı, T...Adana Şubesinin yazı cevabında, davacının Tekstilbank'ta 07.05.2012 tarihinde çalışmaya başladığının belirtildiği, 4447 sayılı Yasa ile 1475 sayılı Yasanın 14/1 maddesine eklenen 5.bent ile yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarından yaş dışındaki koşulları gerçekleştiren işçilerin iş sözleşmelerinin fesihleri halinde kıdem tazminatına hak kazanacaklarının düzenlendiği, düzenlemenin amacının prim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamak olduğu, davacı işçinin başka işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı, ayrıldıktan kısa bir süre sonra T...'ta çalışmaya başladığı, davacı tarafından iş akdinin başka bir işyerinde çalışmak için feshedildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. İş sözleşmesinin işçi tarafından 1475 sayılı Yasanın 14/1-5 bendi gereğince feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4447 sayılı Yasanın 45 inci maddesi ile 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Somut olayda, davacı yaş şartı dışındaki diğer emeklilik kriterlerini taşıdığı, ve davalı işverene de bu nedenle iş akdini sona erdirdiğini belirtmiştir. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinde pirim ödeme gün sayısını ve sigortalılık süresini dolduran işçiye işinden bu nedenle ayrılması halinde kıdem tazminatının ödeneceğine ilişkin hüküm bulunmaktadır. Bu, işçiye yasa ile tanınmış bir hak olup işçinin işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir iş yerinde çalışması bu tazminatı almasına engel değildir. Çalışma hakkı Anayasal bir hak olup MK.nun 2.maddesinin somut olayda uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.