Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 26/02/2013Numarası : 2012/16-2013/92 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı S.. B.. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının 01.01.2009 tarihinden itibaren davalı Bakanlığa bağlı Adana M.. K..D.. ve Çocuk Bakımevi Hastanesinde hasta bakımı ve temizlik işinde alt işveren D.. Ltd. Şti nezdinde çalıştığını, iş akdinin işverence 30.12.2010 tarihinde haksız feshedildiğini, alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olup işçilerin hasta bakımı serum takma pansuman etme sterilizasyon v.b işlerde çalıştırıldığını, fesihten sonra haklarının ödenmediğini belirterek, kıdem, ihbar, eşit davranmama ve kötüniyet tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, fazla mesai, ilave tediye, döner sermaye ücreti ve ücret farkı olmak üzere alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kamu kurum ve kuruluşlarına İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılmak üzere sürekli veya geçici işçi alınmasına ilişkin usul ve esasların 01.09.2009 tarihinde yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile düzenlendiğini, davacının bu yönetmelikte belirtilen şartlara uygun olarak kamu işçisi olma hakkını elde etmediğini, 6772 sayılı Yasa ile düzenlenen ilave tediye hakkının kamu işçilerine uygulanmakta olduğunu, davacının kamu işçisi olmadığından ilave tediye talep edemeyeceğini, 4857 sayılı Yasanın 2/8 maddesine göre davacının yüklenici firma elemanı olduğundan işvereninin davalı idare kabul edilemeyeceğini, şirketin işçileri arasında ayrım yapmadığını, döner sermaye ücretinin memur, sözleşmeli personel ve açıktan vekil olarak atananlara ödendiğini ve ücret farkı alacağı ve diğer alacaklarının bulunmadığını,muvazaalı ilişki bulunmadığını davacının gerçek işvereninin davalı bakanlık olmayıp yüklenici firma olduğunu belirterek husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece kararda açık bir şekilde davalı Bakanlık ile ihbar olunan D..Şirketi arasındaki malzemeli genel temizlik ihalesinin muvazalı olduğu tespitine yer verilmemişse de ilave tediye alacağı hüküm altına alınmıştır. Dosya içeriğine göre Davalı Bakanlık ile D.. Şirketi arasında ihale sonucu imzalanan Malzelemeli Hastane Genel Temizlik, İlaçlama, Kalorifer Yakma, Yemek Öncesi Ve Sonrası Hizmetler, Çamaşır Yıkama Ve Kurutma gibi temizlik işlerinin hizmet alımı yoluyla yapıldığı, davacı hakkında düzenlenen savunma talebi konulu yazılarda ve tutanaklarda davacının temizlik yaptığı servisi yeterince temizlemediği, labaratuarda çöplerin toplanmamış olduğu ve temizliğin eksik yapıldığına yönelik davacı cevabında temizliğin yapıldığı ve çöplerin alındığının belirtildiği, bu nedenle davacının asıl görevinin temizlik yapmak olduğunun anlaşıldığı, davacının muvazaa iddialarını destekleyen somut, şüpheden uzak ve inadırıcı bir delilin dosya kapsamında mevcut olmadığı, bütün bu nedenlerle Davalı Bakanlık ve alt işveren D.. Ltd. Şti. Arasındaki ilişkinin kanunen geçerli alt-üst işveren ilişkisi olduğu gözönünde bulundurularak davacı, davalı Bakanlık işçisi sayılamayacağından ilave tediye alacağının reddine karar verilmek gerekirken aksi yöndeki kabulün hatalı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davalı Bakanlık ile İhbar olunan şirket arasında geçerli olan sözleşmelerin muvazaalı olmadığının kabulü ile talep edilen ilave tediye alacağının reddine karar verilmek gerekirken hüküm altına alınması isabetsiz olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.