Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, davalı işyerinde 01/03/2007- 02/10/2012 tarihleri arasında iş güvenliği mühendisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından iş şartlarının düzeltilmesini talep etmesi ve sadece kendi işini yapıp başka görev yapmak istemediğini davalıya bildirmesi üzerine haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir.Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez. Somut olayda gerek dava dilekçesi içeriğinden gerekse davacı tarafından noter kanalıyla davalıya gönderilen 02.10.2012 tarihli ihtarnameden iş akdinin davacı tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Nitekim mahkemece de iş akdinin davacı tarafından feshedildiği ve feshin İş Kanunu 24/2-a ve e bentleri gereği haklı nedene dayandığı belirtilmiş olmasına rağmen ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Oysa yukarıda belirtildiği üzere ihbar tazminatı haklı nedene dayansa dahi iş akdini fesheden tarafca talep edilemez. Mahekemece bu husus gözetilmeksizin ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.3- Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda davalı tarafından dosyaya sunulan Ekim 2012 dönemine ait imzasız bordroda 2.275,19 TL yıllık izin ücretinin ve 89,76 TL asagari geçim indiriminin tahakkuk ettirildiği ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu alacaklara ait yapılan hesaplamalarda iligili tahakkukların dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş davacının maaşlarının yatırıldığı banka hesap özetleri getirtilerek son bordroda yazılan bu tahakkuların davacıya ödenip ödenip ödenmediğ araştırılarak çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususa dikkat edilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli olmayıp bozma nedenidir.4- 6100 sayılı HMK 26. Maddesine göre hâkim, kanundaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda davacı dava dilekçesi ile kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz, diğer alacaklara ise yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece hüküm altına alınan tüm alacaklara bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilmesine karar verilmiştir. Yapılacak iş hüküm altına alınan ihbar tazminatı ile yıllık izin ve asgari geçim indirimi alacaklarına yasal faiz; hafta tatili ücreti alacağına ise en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere yasal faiz işletilmesine karar verilmelidir. Ayrıca hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları dava dilekçesinde birlikte gösterilmek suretiyle toplam 100,00 TL olarak talep edilmiş olup, davacıya süre verilerek her bir alacak için ne kadar talep ettiği açıklattırıldıktan sonra hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin faiz hususunda talep aşımı oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.