Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, davalı işyerinde gece bekçisi olarak çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde hakettiği işçilik alacaklarının, işyerinde yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi hükümleri ve çalışma saatleri gözetilerek, ödenmediğini bildirerek fazla mesai, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ile gece vardiyası zammı alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir.Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, davacının yıllık izin ücreti talebi bilirkişi tarafından dosyadaki belgelere göre yıllık izin ücreti bulunmadığı gerekçesi ile hesaplanmamış ve rapora uygun olarak da mahkemece reddedilmiştir. Oysa davacının uzun süre davalı işyerinde çalıştığı ve yıllık izin kullanıldığına dair dosyaya bir çok belge sunulduğu açık olup; bilirkişi tarafından öncelikle işyerinde yürürlükte olan TİS hükümleri dikkate alınarak, davacının toplam yıllık izin süresi hesaplanmalı, daha sonra dosyada bulunan yıllık izin belgelerinin denetime elverişli şekilde dökümü yapılarak, kullanılan toplam yıllık izin süresi hesaplanmalı ve hesaplanan bu süre toplam izin süresinden mahsup edilerek, davacının bakiye yıllık izin ücreti bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yetersiz bilirkişi raporu hükmes esas alınmak suretiyle yıllık izin ücreti talebinin reddedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63 üncü madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) 9 saat takip eden hafta ise (4x3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.Yine işçilerin gece çalışmaları Yasanın 69 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca günde yedibuçuk saati geçemez. Yasada belirtilen bu süre günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa dahi, günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir. Somut olayda, davacının fazla mesai ücreti tanık beyanları ve dosyada bulunan belgeler dikkate alınarak, davacının haftada 3 gün 17.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı, 2 saat ara dinlenme yaptığı, çalışmasının gece olmasından dolayı 7,5 saati aşan çalışmalarının fazla mesai olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek, günlük 5,5 saatten haftalık 16,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmek suretiyle hesaplanmıştır. Oysa, davacının 17.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, yine dosyada davacının hesaplama yapılan tüm çalışma süresine ait nöbet çizelgeleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine davalının fazla mesai ücreti haftalık 45 saati aşan çalışma süreler yönünden değil, davacı gece çalıştığından İş Kanunu 69. madde çerçevesinde günlük 7,5 saati aşan çalışmalar baz alınarak hesaplanması gerekir. Yapılacak iş; davacının her nöbette gece çalışmasından dolayı 5,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilip, dosyada bulunan nöbet çizelgelerinin detaylı olarak dökümü yapılmak suretiyle davacının çalışma gün sayısı belirlenerek, işyerinde yürürlükte olan TİS hükümleri ve dönemsel ücretleri de dikkate alınarak hesaplama yapılarak çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin hatalı hesaplama yapılmak suretiyle fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması isabetli olmayıp bozma nedenidir.4- Davacının gece vardiya zammı ücreti alacağının doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İşyerinde yürürlükte olan TİS in 59. maddesinde (bazı dönemler içerik aynı olmasına rağmen farklı maddelerde düzenlenmiştir.) “Günün (20.00-06.00) saatleri arasında yapılan vardiya çalışmaları için işçiye her bir saatlik çalışması için normal bir saatlik çıplak ücreti tutarının % 15'i oranında vardiya gece zammı ödenir. Vardiya gece zammı, bir ay içinde yukarıda belirtildiği şekilde yapılan çalışma saatleri toplamı üzerinden ve saat ücreti o işçinin çıplak gündeliğinin yedi buçukta biri esas alınarak hesaplanır. Zamlı ödemeye esas tutulacak aylık çalışma saatleri toplamında kesirler, tam saat sayılır.” düzenlenmesine göre gece vardiya zammı ücretinin nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir. Buna göre; öncelikle işçinin gece vardiyasında aylık kaç saat çalıştığı belirlenmeli, bulunan bu toplam saat miktarı günlük çıplak yevmiyenin 7,5 a bölünmesi suretiyle elde edilecek saat ücretinin %15 i ile çarpılamak suretiyle gece vardiya zammı hesaplanmalıdır.Somut olayda, davacının gece vardiya zammı ücreti önce davacının ortalama toplam çalışma gün sayısı belirlenerek, ilgili dönemdeki saatlik ücreti bu çalışma gün sayısına çarpılmak suretiyle hesaplanmıştır. Bu hesaplama şekli yukarıda tarif edilen hesaplama şekline aykırıdır. Yapılacak iş davacının 17.00-08.00 saatleri arasında çalıştığı, 2 saat ara dinlenme yaptığı, TİS e göre gece çalışmasına esas saatlerin 20.00-06.00 olduğu, buna göre davacının ara dinlenme saatlerinin TİS'de gece çalışması olarak kabul edilen saatlere denk geldiği, toplam 10 saat olan gece çalışmasından 2 aat ara dinlenme mahsup edildiğinde, davacının her nöbette 8 saat gece çalışması bulunduğu kabul edilerek, nöbet çizelgelerine göre aylık toplam çalışma gün sayısı 8 saatlik gece çalışması ile çarpılıp elde edilen sonuç, çıplak yevmiyenin 7,5 a bölünmesi suretiyle elde edilecek saat ücretinin %15' i ile çarpılarak çıkacak sonuca göre hesaplanmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin hatalı hesaplama yapılmak suretiyle gece vardiya zammı ücretinin hüküm altına alınması isabetli olmayıp bozma nedenidir.5-6100 sayılı HMK 26. Maddesine göre hâkim, kanundaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.Somut olayda davacı dava konusu alacakların dava dilekçesi ile istenen kısımlarına yasal faiz uygulanmasını talep ettiğinden bu alacakların dava dilekçesi ile talep edilip, hüküm altına alınan alacak miktarlarına en yüksek banka mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faiz yürütülmesi gerekirken, mahkemece hüküm altına alınan fazla mesai,genel tatil ve vardiya gece zammı alacaklarına dava ve ıslah tarihi ayrımı yapmadan doğrudan en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.6- 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olacağı belirtilmiştir. Somut olayda davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen, harçla sorumlu tutulmuş bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine, 13.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.