Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 806 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16233 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Alanya İş MahkemesiTarihi : 14/02/2013Numarası : 2010/423-2013/73 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, asıl dava ve birleştirilen dava dosyasında davalıya ait işyerinde 2001 yılından 2010 yılı Eylül ayına kadar aralıksız kalfa olarak çalıştığını, aylık ücretinin 2.000,00 TL olduğunu, 2 yıllık ücret alacağının ödenmediğini, iş akdinin işverence haksız ve bildirimsiz feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve 2 yıllık ücret alacağının dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının evrak takipçisi olarak işe başladığını, kalfalık yapmadığını, hizmet süresinin kesintili olduğunu, asgari ücretle çalıştığını, fazla çalışmasının ve ücret alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiş ayrıca cevap dilekçesini de zamanaşımı savunması yönünden ıslah etmiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini ücret alacağının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının eczacı kalfası mı yoksa evrak takipçisi olarak mı çalıştığı, ücretinin ne olduğu, eczacı kalfası olması halinde fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Kimi zaman çalışma yaşamında çeşitli sebeplerle, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçekte alınan ücretle örtüşmediği görülmektedir. Bu durumda kabule konu edilecek alacak kalemlerinin belirlenmesi bakımından gerçek ücretin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin çalıştığı süre, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve benzer işi yapan işçilere ödenen ücretler gibi hususlar göz önünde tutulduğunda işçiye ödenen ücret hususunda tereddüt oluştuğunda tanık ifadeleri dikkate alınmalı ve ancak tanık ifadeleri ile şüphe giderilemediği halde işçinin meslekte geçirdiği süre, davalı işyerindeki çalışma süresi, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odalarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Davacının işe girdiğinde dosyada bulunan vekaletnamelerden de anlaşılacağı üzere evrak takipçisi olarak işe başladığı işe devam ederken de 14.08.2009 tarihinde de eczacı kalfası olarak sertifika aldığı, Eczacı Teknisyenleri Derneğinin yazısında da 20.03.2009 tarihinde kurulan Derneğin Yönetim Kurulunda görev aldığı ve işlerinin yoğunluğu nedeniyle istifa eden davacının halen derneğin 41 nolu üyesi olduğunun bildirildiği, buna ek olarak davalının, davacının eşini Cumhuriyet Savcılığına 25/10/2010 tarihinde şikayet ettiği ve dilekçesinde davacının kalfa olarak çalıştığını beyan ettiği ve Alanya Sulh Ceza Mah. 2010/969 E. sayılı dosyasında da aynı beyanların tekrar edildiği dosyada bulunan belgelerden anlaşılmıştır. Dosyadaki delillere göre davacının eczacı kalfası olarak çalıştığı kabul edilmelidir. Yukarıda belirtilen kıstaslar çerçevesinde emsal ücret araştırması yapılırken davacının mesleki kıdemi ve ücret araştırmasına verilen cevap yazılarından anlaşılacağı üzere mezuniyet durumu, bilgisayar kullanıp kullanmadığı hususları açık bildirilerek yeniden müzekkere yazılmalı ve gelen cevaba göre ücret miktarının belirlenmesi gereklidir. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatlamalıdır.İşçinin imzasını taşıyan bordroların sahteliği ortaya konmadıkça bu bordrolardaki fazla çalışma karşılığının ödendiği kabul edilir.İşyerine giriş çıkış kayıtları vb. belgeler fazla çalışmayı ispat vasıtasıdır.Yazılı belge bulunmaması halinde ise tanık anlatımlarına göre değerlendirme yapılması gerekir. Bordrolardaki imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde ve bordroda sembolik olmayan fazla mesai ücreti tahakkuku varsa ilgili bordronun kapsadığı ay ile ilgili davacının fazla çalışma ücretini aldığı kabul edilmelidir.Eğer bordrolar ihtirazi kayıt konulmak suretiyle imzalanmışsa bordroda belirtilenden daha fazla süre ile çalıştığını davacı taraf her türlü delil ile ispatlayabilir. Davacı tarafından dosyaya sunulan nöbetçi eczane kayıtları ve Eczacılar Odasının hangi bölgedeki eczanelerin hangi saate kadar çalışabileceğine dair kayıtlar ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek eczacı kalfası olan davacının fazla mesai yapıp yapmadığı, gerekirse ek rapor aldırılmak suretiyle hesaplanmalı sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.