Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 80 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 44517 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : İşe İade Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davacının temyizi açısından; davacı vekili temyiz yoluna başvurduktan sonra vekaletnamesindeki yetkisine dayanarak temyiz isteminden vazgeçmiş olduğundan davacının temyiz talebinin feragattan reddine karar verilmelidir. 2-Davalıların temyizi açısından; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 3-Davacı vekili, davacının 02/02/2010-31/03/2011 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, fesih sonrası işe iade davası açtıklarını, işe iadeye ilişkin kararın kesinleştiğini, işe başlatılmaması üzerine tazminat ve ücret alacakları da ödenmeyince ... İcra Müdürlüğünün 2012/1294 sayılı takip dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, işe iade başvurusu üzerine davalı güvenlik şirketinin müvekkiline gayrı faal bir adres gösterdiğini, bu iş yerinin gayri faal olduğunun noter tespiti ile belirlendiğini, dolayısıyla davalının işe başlatma konusunda samimi olmadığını, böyle bir davetin gerçek bir davet niteliğinde olmadığı noktasında Yargıtay kararlarının bulunduğunu, işe iadeye ilişkin Yargıtay kararında sözleşmenin belirsiz süreli olduğunun tespit edildiğini bu nedenle tazminatlara hak kazandığını ifade ile itirazın iptaline %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, takibin devam ettiği miktar üzerinden % 20 oranında hesaplanan 2.313,24 TL icra-inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26.maddesinde açıkça belirtildiği üzere "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Taleple bağlılık kuralı gereği hakim davacının davalı işyerinde çalışmaya başladığını beyan ettiği tarih ile bağlı olup daha fazlasına hükmedemez. Somut olayda dava konusu alacakların hesaplanması için alınan bilirkişi raporunda talep edilen her bir alacak ayrı ayrı hesaplanmış ve bu alacaklar yönünden davacının icra dosyasındaki takip talebinde talep ettiği miktarlar ayrı ayrı karşılaştırmalı tablo ile gösterilmiştir. Buna rağmen hesaplama yapılan alacaklarda davacının talep ettiği miktar aşılmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece 2.313,24 TL icra-inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Oysa dava konusu alacakların miktarı ancak bilirkişi incelemesi ile hesaplanabilmiştir. Bu nedenle dava konusu işçilik alacaklarının likit olmayıp yargılama sonucu ortaya çıktığı açıktır. İcra İflas Kanununun 67. maddesi hükmünde yazılı icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için diğer koşullar yanında itiraz edilen alacağın likit ve muayyen olması da zorunludur. Takibe konu edilen alacağın likit ve muayyen olmadığı dikkate alındığında davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmeside isabetsiz olup, bozma nedenidir. Kabule görede, davacı talep ettiği icra-inkar tazminatı miktarını açıklayıp harcını yatırmadığından miktar belirtilmeksizin % 20 oranında icra-inkar tazminatının tahsiline karar vermekle yetinilmesi gerekirken 2.313,24 TL icra-inkar tazminatının tahsilene karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Davacının temyiz talebinin feragatten REDDİNE, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde taraflara iadesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.