Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7994 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1057 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Samsun 1.İş MahkemesiTarihi : 11/10/2013Numarası : 2010/960-2013/538Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı davalılara ait işyerinde temizlik işçisi olarak 05.06.1995 tarihinden 14.04.2010 tarihine kadar çalışıp emekli olduğunu, davalılardan C.. B..nın davacıya 09.10.2000-14.04.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerine karşılık 31.000,00 TL ödediğini ancak alt işverenlerde sigortalı gösterilmek suretiyle fiilen belediyede çalıştığı 05.06.1995-09.10.2000 tarihleri arasındaki hizmetlerine karşılık ödeme yapılmadığını öne sürerek kıdem tazminatı ile fazla mesai alacağı, dini ve milli bayram çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ile yıllık ücretli izin alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalı C.. B.., 1995-2000 yılları arasındaki işverenin U.. Temizlik Şirketi olduğunu ve bu dönem arasındaki kıdem tazminatından bu şirketin sorumlu bulunduğunu, davalı şirket davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin bilirkişi raporu doğrultusunda asıl-alt işveren ilişkisi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının hesaplanmasında davalılar arasındaki hukuki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olarak mı yoksa muvazaalı olarak mı kabul edilmesi gerektiği uyuşmazlık konusudur.Davacı 01.07.1995-14.04.2010 tarihleri arasında davalı belediyede çalışmış olup, 01.07.1995-14.08.1995 tarihleri arasındaki çalışma süresinde dava dışı İ.. Limited Şirketi üzerinden; 01.10.1996-30.09.2000 tarihleri arasındaki çalışma süresinde davalı şirket üzerinden sigortalı gösterilmiştir. Davacı 09.10.2000 tarihinden itibaren ise belediyenin kadrolu işçisi olarak çalışmış ve iş akdi emeklilik nedeniyle 14.04.2010 tarihinde sona ermiştir. Davalı belediye tarafından davacıya 09.10.2000-14.04.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerine karşılık 31.000,00 TL ödenmiştir. Davacı, 01.07.1995-09.10.2000 tarihleri arasındaki hizmetlerine karşılık kıdem tazminatı alacağı bulunduğunu ve bu döneme ilişkin yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gibi ücretinin de ödenmediğini öne sürerek davalılar aleyhine dava açmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, davacının davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisine dayandığı, muvazaa iddiasında bulunmadığı; bu nedenle davacının, davalı şirket üzerinden sigortalı gösterildiği 01.10.1996-30.09.2000 tarihleri arasındaki kıdemi için 14.04.2010 yılında aldığı son ücret üzerinden kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hesaplanmasının mümkün olmadığını, davacının davalı şirkette çalıştığı son tarih olan 30.09.2000 tarihindeki ücreti olan 118,80 TL üzerinden ve kendi dönemiyle sınırlı olarak diğer davalı belediye ile sorumlu tutulacağını, davalı şirket ve dava dışı diğer taşeron şirketlerde geçen çalışmaların muvazaalı olduğuna karar verilecek olması halinde davalı şirketin davacının talep ettiği alacakların hiçbirinden sorumluluğu olmayacağını, davalı belediyenin davacının tüm dönem çalışmasından ve akdin fesih tarihi olan 14.04.2010 tarihinde davacının aldığı ücret üzerinden sorumlu olacağını belirtmiştir. Mahkemece, bilirkişi tarafından davalılar arasındaki hukuki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilerek yapılan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti hesaplamasına itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; dosya içeriğinden, davacının dava dilekçesine ek olarak sunduğu Samsun 2. İş Mahkemesi'nin 16.10.2007 tarih, 2005/170 Esas ve 2007/896 Karar sayılı kararı ile davalı U.. İnş.Temz.Tic.Ltd. şirketi ile davalı C.. B.. arasındaki temizlik işine ilişkin ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kabul edildiği, sözü edilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2008/1673 Esas ve 2009/18111 Karar sayılı ilamı ile 03.05.2013 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Yargıtay'ın emsal nitelikteki kararında olduğu gibi davalı belediye ile davalı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının davalı Belediye'nin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.Kaldı ki, davalılar arasında muvazaa ilişkisi olmasa bile davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiği dikkate alındığında; kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının, davacının davalı Belediye'de geçen fiili çalışma süresine göre ( 01.07.1995-14.10.2010) ve davacının 14.10.2010 tarihinde aldığı son ücret üzerinden hesaplanması gerekmektedir.Mahkemece bu husus göz ardı edilerek davalı Belediye yönünden davacının yıllık izin ve kıdem tazminatı hasabının davacının 14.4.2014 tarihindeki son aylık brüt ücreti olan 1.639.50 TL. yerine 30.9.2000 tarihindeki son aylık brüt ücreti olan 118.80 TL. Üzerinden yapılan hesaplama dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.