Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 793 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16816 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)Tarihi : 30/01/2013Numarası : 2011/576-2013/49 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 15.03.2004-18.08.2010 tarihleri arasında çalıştığını, davalının haklı bir neden göstermeksizin iş akdinin sonlandırıldığını, ileri sürerek, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı çalışma saatlerinin yasaya uygun olarak yerine getirildiğini, yıllık izinlerinin tamamının kullandırıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, işçilik alacaklarının işçi tarafından ispatlandığı ancak işveren tarafından ödemenin yapıldığı ispatlanamadığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacakları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla mesai ve Ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir. Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Somut olayda, davacı tanıkları hafta içi saat 07:45 işe başlandığını akşam 18:30 saatleri arasında çalıştığını cumartesi günleri ise saat 14:30’ a kadar çalışıldığını, tüm dini bayramlar haricinde tüm tatillerde çalışma yapıldığını ancak karşılığının ödenmediğini davalı tanıkları ise hafta içi 07:45 işe başlandığını akşam 18:30 saatleri arasında çalıştığını, cumartesi günleri ise saat 13:30 a kadar çalışıldığını ulusal bayram genel tatillerde çalışma olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece hükme esasa alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hafta içi 07:45 işe başlandı akşam 18:30 saatleri arasında çalıştığı cumartesi günleri ise saat 14:30’ a kadar çalışıldığının, yine resmi bayramlarda çalıştığının kabulüyle hesaplamalar yapılmıştır. Davacı tanıklarının işverene karşı davalarının olması nedeniyle beyanlarına itibar edilemez. Bu nedenle, ulusal bayram genel tatil alacağı talebinin reddine, fazla çalışma alacağının ise davalı tanıklarının beyanları doğrultusunda davacının cumartesi günleri 13:30 saatine kadar çalıştığının kabulüyle hesaplama yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.