Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 793 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1298 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Mahkemece davalı tarafın kabulü nedeniyle davanın kabulüne, davalı ilk oturumda davayı kabul ettiğinden yargılama giderinin davacı Hazine üzerinde bırakılmasına, davacı Hazine yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş ise de; hükmün gerekçesi dosya içeriğine uygun olmadığı gibi, varılan sonuç da yasal düzenlemelere ve dosya içeriğine uygun düşmemiştir. HUMK'nın 94. maddesi hükmüne göre kural olarak davalı tarafın davayı kabul etmesi halinde yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulması, bunun sonucu olarak davacı tarafın yaptığı giderlerin davalıdan tahsiline, vekille temsil edilmiş ise davacı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre davanın kabulü halinde, davacı tarafın yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması için davayı kabul etmesi yeterli olmayıp, aynı zamanda ve birlikte kabulün en geç taraf teşkilinden sonraki ilk duruşma oturumunda yapılması ve davalının hal ve durumu itibarı ile dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması gerekir. Bu iki koşuldan herhangi birinin gerçekleşmemiş olması halinde, davanın kabul edilmiş olması nedeniyle davalının yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekeceği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince, davalı tarafa dava dilekçesi 02.05.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlandıktan sonra ilk duruşma oturumu 29.08.2007 tarihinde, ikinci duruşma oturumu 30.04.2008 tarihinde, üçüncü duruşma oturumu 10.09.2008 tarihinde yapılmış, davalı ilk duruşma oturum günü kendisine tebliğ edilmesine rağmen açıklanan bu duruşma oturumlarına gelmemiş, 19.11.2008 tarihinde yapılan dördüncü duruşma oturumunda davayı kabul etmiştir. Az yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve davalının en geç ilk duruşma oturum gününde davayı kabulünün söz konusu olmadığı gözetildiğinde, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulma-masını gerektiren koşulların somut olayda gerçekleşmediği kuşkusuzdur. Davalının yapılan tebligata rağmen ilk duruşma oturumuna ve sonraki oturumlara gelmemiş olması taraf teşkilinin sağlanamadığı şeklinde değerlendirilemez. Bu yön gözetildiğinde yerel mahkemenin davalının ilk duruşma oturumunda davayı kabul ettiğine ilişkin gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin belirlenerek bulunacak bedelin davalı taraftan tahsiline, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31. maddesi hükmü gözetilerek kendisini vekille temsil ettiren davacı Hazine yararına vekilin emek ve mesaisi de gözetilerek maktuen belirlenecek bir vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı HazineVe verilmesine karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.