Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7906 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21405 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Çorum 1. İş MahkemesiTarihi :10/05/2013Numarası :2011/328-2013/508 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, işverenin işyerinden ayrılan başka bir işçinin davasında tanıklık eden davacı ve diğer işçilere hakaret ederek kendisini işten çıkardığını, sigorta kayıtlarında giriş çıkış yapılması, sigorta primlerinin eksik ücret üzerinden ödenmesi, işyerinde yaşananlar nedeniyle çalışmasının olanaksız hale gelmesi nedenleriyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, işyerinde hasılatta meydana gelen azalma nedeniyle güvenlik kamerası yerleştirilmesi üzerine işyerinde çalışan bir işçinin işyerinde hırsızlık yaptığının tespit edildiğini, davacı ile birlikte üç işçinin yardım ettiğinin anlaşıldığını, Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğunu, davacının ihtarname çekerek iş akdini feshettiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının işe dönmesi için ihtarname çekilmesine rağmen davacının ihtara cevap vermediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş akdinin feshi konusunda devamsızlık nedenine dayandığı, bu fesih nedeni ile bağlı olduğu, başka bir işçi için hırsızlık ve davacı ve arkadaşları için duyduğu huzursuzluğu fesih nedeni olarak ileri sürmediği, davacı hakkında yapılan şikayet nedeniyle Cumhuriyet Savcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davalı işyerinde çalışan başka bir işçi hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verildiği, davacıya atfedilen bir kusur/suç olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla mesai, genel tatil, hafta tatili, asgari geçim indirimi ve yıllık izin alacaklarının olduğunun tespit edildiği, davacının sekiz yıldan fazla süredir çalışmakta olduğundan işçilik alacaklarından vazgeçecek şekilde iş akdini feshettiğinin kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, işveren savunmasının ve güveni kötüye kullanma iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda; davacı fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş olup davacı tanıklarının davalıya karşı davalarının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda husumetli davacı tanıklarının beyanlarına itibarla davacının söz konusu alacakları hesaplanmıştır. Bu nedenle Mahkemece davacının fazla çalışma ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışmaları karşılığı alacaklarının davalı tanık beyanlarına göre değerlendirilerek ek rapor alınarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hazırlanan rapora itibarla hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.