Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 28/03/2013Numarası : 2008/703-2013/188 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı işyerinde vezne görevlisi olarak çalıştığını, sözleşmenin haksız olarak işveren tarafından sonlandırıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı A.. K..'ın davalı şirkete ait işyerinde 10.10.1995 tarihinde çalışmaya başladığı iş akdinin davalı işveren tarafından 12/09/2008 tarihinde haklı nedenle feshedildiği, davacının toplam 12 yıl 11 ay 2 gün hizmet süresine karşılık 166,88 TL izin ücreti, 1357,65 TL ücret alacağına hak kazandığı, davacı her ne kadar kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiş ise de, davacının iş akdinin işveren tarafından davacının davalı şirketin alışveriş yaptığı müşterilerin alışverişinde kendi kredi kartını kullandırdığı bu hususun davacı tanık beyanları ve asliye ceza dosyası ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, davacının iş akdinin bu davranışları nedeni ile işverenin güvenini kötüye kullanması nedeni ile haklı nedenle fesh edildiği bu nedenle davacıya kıdem ve ihbar tazminatının ödenmeyeceği, Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında sanıkların üzerine atılı suçun sabit görülmediğinden bahisle hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan beraatlerine karar verilmiş ise de, davacı tanık beyanlarından anlaşıldığı gibi davacının yaptığı işlemin güven sarsıcı olduğu ve iş akdinin haklı nedenle feshini gerektirdiği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. Somut olayda, Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/196 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müşteki SS Çiçek Üretim ve Pazarlama Kooperatifi, şüphelilerin A.. K.., S.. I.. ve Ü.. Y.. olduğu, haklarında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlaması ile açılan kamu davasının yargılaması sonucunda üzerilerine atılı suçu işledikleri sabit görülmediğinden beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih edildiği bildirilmiş ise de, davacı aleyhine Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/196 Esas sayılı dosyası ile açılan Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanmak suçundan, sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit görülmediğinden CMK'nun 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş olduğundan, ayrıca şikayet tarihinin fesih tarihinden çok sonra, bu dava tarihinden sonra olması ve tanık ifadelerine göre davacının iş sözleşmesi ceza dosyasına konu olaya dayalı olarak değil de sebepsiz olarak fesih edildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabul edilmesi gerekirken taleplerin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya tarafa iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.