Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7827 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24979 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Tokat 1.İş MahkemesiTarihi : 26/09/2013Numarası : 2011/532-2013/326 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı Ö.. S..'in diğer davalı Ç..'ın alt işvereni olup, kendisinin Ç..'A ait T.. İşletme Müdürlüğünde sayaç okuma görevlisi olarak çalışırken iş aktinin işveren tarafından hiçbir sebep yokken feshedildiğini, istifa ve ibraname vermediği için kötü niyetle işten çıkartıldığını iddia ederek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili ücreti, dini ve milli bayram, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir. Davalı Ç.. husumet itirazında bulunup davacının iş aktinin diğer davalı tarafından feshedildiğini, davalı Ö.. S.. davacının Ç..'ta çalışmayı kendisinin istemediğini bildirerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi bulunduğunun kabulüyle bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücreti, ücret ve kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. 1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötüniyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir. Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötüniyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Yasanın 17.nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır. Somut olayda davacının çalıştığı işyerinde en az otuz işçinin çalışıp çalışmadığı, bir başka deyişle davacının işe iade hakkı olup olmadığı araştırılmaksızın kötüniyet tazminatı verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru değildir. İş akdinin feshinin kabul şekli bakımından da kötüniyetle yapıldığı davacı tarafından ispatlanamadığı halde talebin kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Anılan yön gözetilmeksizin kötüniyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 10/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.