Mahkemesi : İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine, 2-Davacı vekili müvekkilinin iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 11.02.2014 tarihli ilamı ile “...davalı tarafından davacının ihbar tazminatına karşılık yapılan 1040,25 TL, kıdem tazminatına karşılık olarak yapılan 1915,42 TL ödemelerin mahsup edilerek varsa kalan bakiye kısımlar yönünden kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken mahsup yapılmadan hüküm kurulması bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkeme bozma kararına uymuş ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Anayasanın 141'nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297'nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Somut olayda; mahkeme tarafından gerekçe kısmında ihbar tazminatına karşılık 1.040,25 TL kısmi ödeme yapıldığı anlaşıldığından yapılan ödeme mahsup edilmek suretiyle ihbar tazminatı alacağının 468,28 TL olduğunun anlaşıldığı belirtilmesine rağmen hüküm kısmında toplamda 1.476,81 TL ye hükmedilerek fazladan ihbar tazminatına hükmedilmiş olduğu gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı anlaşıldığından karar hatalı olup bozmayı gerekmiştir. O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.