Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7649 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21089 - Esas Yıl 2014





İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleri ile davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı Belediye vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20.01.2014 tarih ve 2013/18092 E- 2014/657 K sayılı ilamı ile kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacağı taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur. Bozma kararına uyan Mahkeme, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücret taleplerini ret etmiştir. Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay'ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir. Somut olayda; ilk karar sadece davalı belediye tarafından temyiz edildiğinden kararı temyiz etmeyen diğer davalılar yönünden hüküm kesinleşmiştir. Mahkemece bozma kararından sonra kurulan hükümde daha önce hüküm altına alınan kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti hakkında kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden yukarıda açıklandığı gibi ve mükerrer tahsile de yer açmayacak şekilde, kararı temyiz eden davalı yönünden ise 20.01.2014 tarihli bozma ilamına uyularak hüküm kurulması gerekmektedir. O halde davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.