Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7476 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26954 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Trabzon 1. İş MahkemesiTarihi : 03/10/2013Numarası : 2012/483-2013/831 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı bazı işçilik alacaklarının ödenmediğinden bahisle işverenliğe başvurusuna olumsuz yanıt aldığını, bu arada izne çıktığını, izne çıkmadan önce tekrar haklarının ödenmesi için işverenliğe başvurduğunu, işverenliğin izin dönüşü bu konuda karar verileceğinin bildirildiğini, 02.07.2012 tarihinde işyerine döndüğünde işverenlikçe kendisine "bu belgeleri imzalarsan 8 günlük ücret ile 20 günlük izin ücretini alırsın yoksa haklarını ödemiyoruz alamazsın" denilmesi üzerine istifa ettiğini öne sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil, asgari geçim indirimi, ücret alacağı, yıllık izin ve hafta tatili alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının izinde bulunduğu dönemde kendisine tahsis edilen kapıcı dairesindeki eşyalarını boşaltarak işten ayrıldığını, izin dönüşü olan 02.07.2012 tarihinde işe başlaması gerekirken başlamadığını, bu konuda tutanak tutulduğunu, izin dönüşü 2 gün üst üste işe gelmediği için 4857 sayılı Yasanın 25/2-g maddesine göre devamsızlık nedeniyle fesih işlemi yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle istifa ettiğini, ücret alacağı, yıllık izin ücreti alacağı ve asgari geçim indirim alacaklarının ödendiğinin işverence ispatlanamadığını, davacının kapıcılık görevi yanında kalorifer yakma işini de yaptığı, bu hali ile ilimizde kaloriferlerin yandığı aylar dikkate alınarak bu tarihler arasında gece kaloriferin hazırlanması, sabah erken saatlerde yakılması, bakım ve temizliği dikkate alındığında bu döneme mahsus olmak üzere fazla mesai ücreti alacağı olduğu ancak davacının hafta da bir gün izin yaptığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, 04.07.2012 tarihli dava dilekçesinde davacının iş akdinin 02.07.2012 tarihinde son bulduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde fesih tarihinin 02.07.2012 olduğunu belirtmiştir. Ne var ki; davacı 31.01.2013 tarihli duruşmada verdiği beyanında 18.06.2012 tarihinde izne ayrıldığını, 19.06.2012 tarihinde ise telefonla davalı tarafı arayarak iş akdini feshettiğini beyan etmiştir. Hal böyle olunca; davacının açık ve imzalı beyanı karşısında iş akdinin davacı tarafından 19.06.2012 tarihinde son verildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece talep edilen alacakların iş akdinin 19.06.2012 tarihinde sona erdiği kabul edilerek yeniden hesaplatılmalıdır. Bu husus gözetilmeden iş akdinin 02.07.2012 tarihinde sona erdiği kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.