Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7473 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26193 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Mersin 3. İş MahkemesiTarihi : 12/09/2013Numarası : 2012/525-2013/347 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı, her sabah 08:30 işe başladığını en erken akşam 19:00'da işi bıraktığını, bu çalışmanın çoğu zaman iş yerindeki tek kişi olmasından dolayı 24:00'a kadar devam ettiğini ancak karşılığını alamadığını, ayrıca hafta sonları ve genel tatillerde de devamlı olarak fazla mesai yaptığını, işverene yolladığı 15/05/2012 tarihli ihtarnamenin ardından işverenin kendisini aleyhine olan gerçek dışı bir takım belgeleri imzalaması için zorladığını, bunları imzalaması gerektiği, aksi takdirde iş akdinin feshedileceğini ve yeni işinde olumsuz referans olunacağının yüzüne karşı söylendiğini, belgeleri imzalamadığından mecburen iş akdinin feshedilmesine razı olduğunu öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma , genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı, davacının Rusya'ya gidip çalışmak için işten çıktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının 31/05/2012 günlü ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini işverene bildirdiği, işçilik alacaklarının bulunması sebebiyle sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayandığı, fazla çalışma alacağı ile genel tatil ücreti alacağının ispatlandığı ancak hafta tatili çalışmalarının ispatlanamadığı, gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Taraflar arasında zamanaşımı definin dikkate alınıp alınamayacağı uyuşmazlık konusudur.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Belirsiz alacak ve tespit davası başlıklı” 107’inci maddesi; "( 1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir." "( 2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir." şeklinde düzenlenmiştir. Belirsiz alacak davası öncelikle bir tür eda davasıdır. Eda davasından farkı ise, talep sonucunda istenilen alacağın dava açıldığı anda tam olarak belirlenmemesidir. Belirsiz alacak davasında dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmelidir. Belirsiz alacak davası açıldığında, alacak yargılama aşamasında belirli hale geldiğinde, ıslah dilekçesi ile miktarın arttırılmasına gerek olmadığı gibi böyle bir durumda zamanaşımı def'ide savunmanın genişletilmesi yasağına takılır. Oysa belirsiz alacak davası belirtilmeden açılan kısmi davada, yargılama sırasında miktarın ıslah ile arttırılması durumunda, davalının ıslah zamanaşımı savunmanın genişletilmesi yasağına takılmaz. Somut olayda, davacı 08.06.2012 tarihli dava dilekçesi ile davasını HMK'nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Davacı davasını belirsiz alacak davası olarak açtığına göre 25.06.2013 tarihli dilekçesi ıslah dilekçesi olmayıp talep arttırım dilekçesidir. Bu nedenle, ıslaha karşı zamanaşımı savunması dinlenemez. Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle; açılan belirsiz alacak davası kısmi dava olarak, talep arttırım dilekçesi ise ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek ıslaha karşı zamanaşımının dikkate alınması hatalı olup bozma nedenidir. 3-İş akdinin feshedildiği tarih 29.05.2012 olduğu halde mahkemece 29.05.2010 olarak kabul edilerek kıdem tazminatına bu tarihten faiz yürütülmesi de isabetsiz olup bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.