Mahkemesi : Tefenni Asliye Hukuk MahkemesiTarihi : 03/05/2013Numarası : 2011/95-2013/182 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yakacak ve giyim yardımı ile yıllık izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ile davacının alacak miktarları toplamının 25.732,80 TL olduğunun hesaplanmış olduğu gerekçesi ile davanın kabul edildiği belirtilerek, davacının ıslah talebi doğrultusunda, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının kabulüne karar verilmiştir. Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan Anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Mahkeme kararının gerekçe kısmı ile hüküm fıkrasının birbiri ile uyumlu olması gerekir. Somut olayda; davacı dava dilekçesi ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yakacak ve giyim yardımı ile yıllık izin alacakları olmak üzere toplam 5.000,00 TL alacağının tahsilini talep etmiş olup, dava dilekçesinde hangi alacak için ne kadar miktar talep edildiği açıklanmamıştır. Mahkemece karara esas alınmış olan 05.04.2013 tarihli bilirkişi raporu ile, 12.734,30 TL fazla çalışma ücreti, 10.459,40 TL hafta tatili ücreti, 2.539,10 TL ulusal bayram genel tatil ücreti olmak üzere toplam 25.732,80 TL alacak miktarı hesaplanmış olup, aynı bilirkişi raporunda davacının yıllık izin alacağı ile yakacak ve giyim yardımı alacağı bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili 26.04.2013 tarihinde harçlandırmış olduğu ıslah dilekçesinde yine dava dilekçesinde olduğu gibi, hangi alacak için ne kadar miktar talep ettiğini açıkça belirtmeksizin, talebini toplam 25.732,80 TL olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve gerekçe kısmında davacının ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Hüküm fıkrasında ise, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Gerekçeli kararda ve hüküm fıkrasında davacının yıllık izin alacağı ile yakacak ve giyim yardımı alacağı talebi konusunda ne şekilde karar verildiği belirtilmediği gibi, red edilen alacak olması halinde, kabul ve red oranlarına göre yargılama giderleri ile avukatlık ücreti konularında usulüne uygun karar verilmemiştir. Bu haliyle, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası çelişkili olduğu gibi, davacının yıllık izin ile yakacak ve giyim yardımı talepleri konusunda ne şekilde karar verildiği de anlaşılamamaktadır. Yapılacak iş, davacının dava dilekçesinde toplam olarak talep ettiği miktar ile ıslah dilekçesinde toplam olarak talep ettiği miktar bakımından, hangi alacak için ne kadar talep edildiği hususları davacıya açıklattırılarak, davacı talepleri doğrultusunda kabul edilen miktarlar ile red edilen miktarlar tereddüte yer vermeyecek ve denetime elverişli olacak şekilde belirlenerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.