Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7355 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25813 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Düzce İş MahkemesiTarihi : 18/07/2013Numarası : 2012/138-2013/611 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalının kusurundan dolayı, işveren bankanın müşterisine ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek, ödemek zorunda kaldığı miktarın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın iddiası dışında, davalının sorumluluğuna ilişkin delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Davalı B.. B..'na devredilmiş olan Etibank A.Ş müşterisi olan dava dışı R.. S..'e ait vadeli hesapta bulunan 9.172,00 Amerikan Dolarının hesap sahibinin haberi olmadan çekildiği ve bu kapsamda banka aleyhine açılan davada, bankanın müşterisine söz konusu miktarın Türk Lirası karşılığının ödenmesine karar verilmiş olup verilen kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince düzeltilerek onandığı ve kesinleştiği sabittir. Söz konusu olaya ilişkin olarak, Tasfiye Halinde Etibank A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığınca inceleme raporu hazırlanmış olup, 15.02.2002 tarihli raporda, dava konusu olaya ilişkin hesap kapatma ve nakit çekme işlemlerinin davalı H.. E..'in şifresi kullanılarak yapıldığının belirlendiği açıkça belirtilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirki??i raporunda da, işlemlerin davalının şifresi ile yapılmış olması ve davalının şifresini başka banka çalışanları ile paylaşmış olması nedeniyle davalının hafif kusurlu olduğu ve bu haliyle davalının zararın %20'sinden sorumlu olduğu belirtilerek kusuru oranında sorumlu olduğu miktar hesaplanmıştır. Davalı hakkında başlatılmış olan ceza soruşturmasında delil yetersizliği nedeniyle ceza hukuku açısından Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verilmiş ise de, delil yetersizliği nedeniyle hakkında ceza davası açılmamış olan davalının, hukuki sorumluluğunun hukuk mahkemesince ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Dosya kapsamından, davalının şifresi ile işlem yapılarak davacı bankanın zarara uğratıldığı sabit olup, bilirkişi raporu ile davalının kusur oranı ve sorumlu olduğu miktar belirlendiği halde, davalının sorumluluğuna ilişkin delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır. Yapılacak iş, davalının kusur oranı ve zarar miktarına göre davalının sorumluluğu yönünde bir karar vermektir. O halde davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.