İş MahkemesiDava Türü : Olumlu Yetki Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, davalılardan ...'ne ilişkin Bakanlıkça hazırlanan yetki tespit yazısında 476 işçi çalıştığı belirtildiği halde bu sayının daha fazla olduğunu, davalı işyerinde işçilerin sendikalaşma iradeleri işverence duyulduğunda işverenin ... 'na bağlı ... Sendikası'nı davet ettiğini, işçilerin bu sendikaya itibar etmediklerini, birkaç işçi dışında kimsenin bu sendikaya üye olmadığını, bir grup işçinin ... 'e bağlı ... Sendikası yetkilileriyle görüştüğünü, işverenin bu görüşmeleri öğrendiğini, işverenin buna karşı üç ayrı konfederasyona bağlı üç sendikayı işyerine davet ederek referandum yaptırmak istediğini, buna ilişkin bir referandum sözleşmesi imzalandığını, bu toplantı sonrasında işçilerin ... Sendikası başkanına büyük ilgi gösterdiklerini, bunun işvereni rahatsız ettiğini, toplantının ertesi günü işverenin referanduma ilişkin kararını iptal ettiğini, sendikal konuları konuşanların dahi işten atılacağını bildiren bir yazı astığını, sonrasında işçilerin e-devlet şifresi almak üzere ...i'ne götürüldüklerini, bunun iki gün devam ettiğini, aşırı yüklenme olunca sistemin çöktüğünü, bunun üzerine işçilerin kayıtlarını yapan iki postane yetkilisinin e-devlet şifrelerini elden işyerinde dağıttığını, işlemi yaparak e-devlet kapısına üye olan işçilerin şifrelerine işverence el konularak işçilerin rızaları hilafına Teksif Sendikası'na üye yapıldığını, şifresini vermeyenlerin eşlerinin işe çağrılarak eşleri vasıtası ile ikna yoluna gidildiğini, işverenin bu tehdit baskı ve usulsüz üye yapma işlemleri nedeni ile ayrıca postane yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, usulsüz üye kaydetme işleminin 3 gün devam ettiğini, yeterli çoğunluğa ulaşılınca bakanlığa müracaat edilerek yetki talebinde bulunulduğunu ve ertesi gün olumlu cevap alındığını, bu kararın çoğaltılarak işyerinde dağıtıldığını, bunun üzerine işçilerin sahte üyelikleri kabul etmediklerini, vazgeçilen referandumun yeniden yapılmasını talep ettiklerine dair dilekçeler verdiklerini, ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunan işçiler olduğunu, bu nedenle 24.01.2014 tarih ve 75014829/103.02/1651 sayılı olumlu yetki tespit kararının iptalini talep etmiştir. Davalılardan Teksif Sendikası vekili, davacının mantık dışı iddialarla işbu davayı açtığını, müvekkili sendikanın 23.01.2014 tarihinde ...'na başvurarak yetki tespiti talebinde bulunduğunu, Bakanlığın da 476 çalışandan 251'inin ilgili sendikaya üye olduklarını tespit ederek davalı sendikanın yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığını tespit ettiğini, bu tespite karşı ... Sendikası'nın itirazda bulunduğunu, davacının dilekçesinde hiçbir delile dayanmadığını, faraziyelerle hareket ettiğini, somut deliller bulunmadığından davanın derhal reddinin gerektiğini, çalışan sayısının gerçek rakamları yansıttığını, aksinin mümkün olmadığını, işverenin SGK'ya yapmış olduğu bildirimlerde görünen çalışanların Çalışma Bakanlığında da göründüğünü, SGK kayıtları ile Çalışma Bakanlığı kayıtlarının sürekli elektronik ortamda güncellendiğini, cevap dilekçesinin ekinde müvekkili sendikanın 251'in de üzerinde üyesi olduğunun görüleceğini, kaldı ki rakamlar değişse dahi bunun çoğunluk tespitine etkisi olmayacağını, davacının üyeliklerin e-devlet şifrelerinin usulsüz kullanımı ile yapıldığını iddia ettiğini, buna ilişkin sendikanın cumhuriyet savcılığına müracaatı olduğunu, 476 kişi içerisinde 2-3 kişinin talebinin bu talepte bulunanları sendikanın kullandığını gösterdiğini, davacının bu yöndeki iddialarının kötü niyetli ve gerçek dışı olduğunu, bu iddiaların görüleceği yerin huzurdaki dava olmadığını, yetki tespiti tarihine kadar işyerinden istifa olmadığını, istifa tarihlerinin yetki tespitinden sonra olduğunu, bu nedenle istifaların çoğunluk tespitinde dikkate alınmaması gerektiğini, davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak üzere gerekli çoğunluğunun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... vekili, davacı sendikanın açıklamalarının hiçbirisinin haklı ve doğru olmadığını, müvekkili şirketin çalışan personelin SGK işe giriş ve çıkış bildirgelerini her ay düzenlenen aylık çalışan listeleriyle kuruma elektronik ortamda bildirdiğini, yetki tespit başvuru tarihi itibariyle çalışan işçi sayısı ile bunlardan sendikalı olanların sayısının kurum kayıtları ve diğer davalı sendikanın sunacağı üyelik belgeleri incelenmek suretiyle açıklığa kavuşacağını, müvekkili şirkette bir süredir her üç işçi konfederasyonuna ait sendikaların örgütlenme faaliyeti içinde olduklarını, personelin diledikleri sendikaya üye olduklarını, bunun üzerine işveren tarafından kendileriyle toplantı yapıldığını, ancak farklı görüşlere sahip işçiler arasında tartışmaların çıktığını ve çalışma barışının kalmadığını, bunun üzerine yapılması düşünülen referandumun iptal edildiğini ancak buna ilişkin yazının sanki sendikal örgütlenme yasaklanmış gibi algılandığını, kesinlikle böyle bir düşünce olmadığını, nitekim yüzlerce işçinin hem davacı hem de davalı sendikaya üye olduklarını, işverenin her üç sendikaya eşit mesafede durduğunu, davacı sendikanın bazı iddialarla müvekkili işvereni sahtekar olarak adlandırdığını, buna ilişkin olarak yasal yollara başvurulacağını, e-devlet şifresi postaneden alındığından işçilerin buna ilişkin olarak sürekli izin istediklerini, bu durum üretimde problem yaratacağından servis tahsis edildiğini, işçilerin kendilerine e-devlet şifrelerinin verildiğini, herkesin dilediği gibi kendi üyeliklerini gerçekleştirdiklerini, 251 işçinin baskıya izin verdiği iddiasını mantığın kabul edemeyeceğini, müvekkili şirketin baskı veya tehdidinin kesinlikle söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 42.maddesi uyarınca Bakanlığa yapılan başvuruların, yine aynı kanunun 41.maddesinin 7.fıkrası gereğince Bakanlığa gelen bildirimlerin değerlendirilmesiyle sonuçlandırıldığını, Teksif Sendikası tarafından 23.01.2014 tarihinde yapılan başvuruda ...'nde 476 işçiden 251 tanesinin adı geçen sendikaya üye olduklarının tespit edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın talebi üzerine ... ... Başkanlığı tarafından işyerinde incelemelerde bulunduğu, teftiş raporu hazırlandığı, raporda 16.01.2014 tarihinde sendika temsilcileri ile işveren arasında yapılan görüşmeler sonucunda işyerinde eğilimi belirlemek için 18.01.2014 tarihinde referandum yapılmasına karar verildiği, şirket yönetiminin gördüğü lüzum üzerine bu referandumun iptal edilmesine karar verildiği, konuyla alakalı olarak işyerinde bir duyuru yapıldığı, mevzuatımızda bu yönde bir hüküm bulunmadığından işverenin bu hareket tarzında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde tespit yapıldığı, raporda ayrıca; işyerinde ilk kez 2014 yılı Ocak ayında başlayan sendikal örgütlenme faaliyetleri sırasında gerek sendikaların yoğun bir şekilde üye kaydetmeye çalışmaları, gerekse aktif sendika üyesi olan işçi ve ustabaşıların örgütlenme yolunda yaptığı faaliyetlerin ve söylemlerin işçilerin bir kısmında baskı algısı yaratmasının işyerinde çalışan işçilerin kendilerini sendikaya üye olmak zorunda hissetmelerine neden olduğu, ifadesine başvurulan işçilerden hiçbirinin işveren vekilleri tarafından kendilerine baskı, zorlama yapıldığını, tehdit edildiklerini belirtmedikleri, işçilerin bir kısmının ağırlıklı olarak ustabaşıları tarafından kendilerine yönlendirmelerin yapıldığını ifade ettikleri, sendikaya üye olmayan veya herhangi bir sendikaya üye olan işçilere yönelik olarak farklı bir muamelede bulunulduğuna ilişkin herhangi bir somut tespit yapılamadığı, bu nedenlerle de yapılacak bir işlem bulunmadığı ifade ettikleri, dosya münderecatındaki Yetki Tespit Raporuna da bakıldığında işyerinde başvuru tarihi olan 23.01.2014 tarihi itibariyle 476 işçinin bulunduğu, bunlardan 251 işçinin ... Sendikasına, 113 işçinin ... Sendikasına ve 89 işçinin de ... Sendikasına üye olduklarının tespit edildiği, her sendikanın belli bir oranda üye kaydetmiş olduğunun tespit edildiği, toplam sendikalı işçi sayısı ise 453 olarak bildirildiği, burada sendikalara göre işçilerin üyelik tarihlerine bakıldığında her sendika için ayrı ayrı üyelik işlemlerinin belli tarihlerde yoğunlaştığının görüldüğü, bu hususun ... Sendikası için de geçerli olduğu, ... Sendikası tarafından yapılan prosedür işlemlerinin hukuka aykırı olduğu yönünde bir delile rastlanmadığı, her ne kadar davacı vekilince ... Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan 2014/928 hazırlık sayılı tahkikat sonucu ile irtibatlı olduğundan bahisle İzmir 11. İş Mahkemesinin 2014/410 Esas sayılı dava ile birleştirme kararı verilmesi ya da sonucunun beklenilmesini talep edilmiş ise de; ... İş Mahkemesinin 2014/410 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davayı ... Sendikasının açtığı, davalıların da ... , ... ve ... olduğu, dava konusunun yetki tespitine itiraz olduğu, ... tarafından yapılan 05/06/2014 tarih ve 75014829/103.02/9772 no'lu yetki tespitinin kaldırılarak ... Sendikasının yetkisizliğine karar verilmesini talep ettiğinin belirlendiği, dosyaya ... .'nin tek ortak anonim şirkete dönüştürülerek ... olduğuna dair ... den alınan belgenin sunulduğu anlaşılmış ise de; bu dava konusu yetki tespitinin 05/06/2014 tarihinde yapıldığı, görülmekte olan davada iptali istenen yetki tespitinin ise 24/01/2014 tarihinde gerçekleştirildiği, yukarıda incelenen yasal mevzuat çerçevesinde yetki tespitine ilişkin davaların ivedilikle görülmesi gerektiği, bu nedenle görülmekte olan dava yönünden İzmir 11. İş Mahkemesinin ilgili davasının sonuçlanmasının beklenilmesi ya da ayrı yetki tespitleri söz konusu olması nedeniyle birleştirilerek görülmesinin sonuca etkili olmayacağı gibi, davayı sürüncemede bırakacağı, keza aynı gerekçeler doğrultusunda yetki tespiti kararından sonra bir kısım çalışanların şikayeti üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın da sonuçlanmasının beklenilmesinin yukarıda tespit edildiği üzere yetki tespiti davalarının ivedilikle sonuçlanması gerektiği yönündeki yasal düzenleme doğrultusunda davayı sürüncemede bırakacağı, keza ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesinin bu tür ihtilaflarda hak kayıplarına sebebiyet vereceğinden ceza soruşturmasının neticelendirilmesinin beklenilmesi ve İzmir 11. İş Mahkemesinin ilgili davası ile görülmekte olan davanın birleştirilmesi yada bu davanın kesinleşmesinin beklenilmesi talepleri mahkememizce yerinde görülmemiş olup, işçilerin baskı ile TEKSİF Sendikasına üye edildikleri yönünde somut delil ve belge de sunulmadığı bu suretle, davacı tarafın iddialarının ispatlanamadığı yönünde mahkememize tam bir vicdani kanaat geldiğinden davalı TEKSİF Sendikası yönünden yapılan yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğundan TEKSİF Sendikasının yetkisizliğine karar verilmesi yönündeki talebin reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı sendika vekili bu davada ileri sürdüğü iddialarını Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/928hazırlık nosunda kayden yürütülen soruşturma dosyasına sunduğu suç duyurusu dilekçesinde tekrar etmiş ve işçilerin bir kısmının kimliklerinin işverence alınarak Torbalı Postanesi'ne götürüldüğünü ve buradan usulsüz olarak alınan e-devlet şifreleri kullanılarak bir kısım işçilerin rızası dışında davalı sendikaya üye kaydının yapıldığını iddia etmiştir. Davacı sendikanın bu iddialarına delil olarak dinlenmesini talep ettiği ve isimlerini suç duyurusu ekinde bildirdiği toplam 17 işçiden bir kaçı hariç diğerleri 70 işçinin baskı ile kimliklerinin alındığını, bunlarla postaneden e-devlet şifrelerinin temin edildiğini ve sonrasında bu işçilerin rızaları dışında Türk-İş Sendikasına üye kaydedildiğini beyan etmişlerdir. Bu itibarla tüm sendikalara üye işçilerin üyeliklerinin hangi tarihte hangi IP numarası üzerinden yapıldığının tespiti önem taşımakta olup bunun tespiti için bilgisayar konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden bu konuda rapor alınmalı, dosyadaki tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre davacı Sendikanın davalı Sendika yararına Bakanlık tarafından verilen olumlu yetki tesptine itirazının yerinde olup olmadığı belirlenerek bir sonuca varılmalıdır. O halde davacı Sendika vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.