Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7193 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25111 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi : Manavgat İş MahkemesiTarihi : 10/01/2013Numarası : 2012/218-2013/1 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:1.Davalı temyizi açısından;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedeni bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli temyiz dilekçesi sunularak temyiz edilen dosyalarda da temyiz dilekçesinde belirtilen temyiz nedenleriyle bağlı kalınarak temyiz incelemesi yapılıyor olması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddine,3-Davacı temyizi açısından: Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.b.Davacı vekili, davacının 08/04/2009 - 23/05/2012 tarihleri arasında çalıştığını, her gün 10 saat ve haftada bir gün ise 8-22 saatleri arasında çalıştığını, 2011 - 2012 yıllık izinlerini de kullanmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, çalıştığı dönemde resmi - dini bayram ve genel tatillerde çalıştığını ve bu çalışmalarının ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda davacı günde 10 saat ve haftada bir gün 08:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Davacı tanığı M.. alınan ifadesinde aynen “Yazın yani Nisan - Kasım arası haftada bir gün 08:00-22:00 arası çalışırdı. Davacı ilk geldiğinde 1 ay kadar 08:00-22:00 arası çalıştı. Kalan günleri de 08:00-18:00 arası çalışırdı. Kışın Kasım- Mart ayları arası haftanın 2-3 günü banket yemeklerinden dolayı 08:00-22:00 arasında çalıştı, kalan günleri 08:00-17:00-18:00 arası çalıştı. Yemek molası yarım saat kadardı.” davası olan diğer tanığı Bülent ise “Davacı evlenmeden önce yani 1 -1.5 yıl öncesine kadar öğleyin 12:00'den 22:30 arası çalışırdı. İşe başladıktan sonra geçen yıl Nisan ayına kadar her gün böyle çalıştı. Bekar olanları akşamları getirtirdik. Evlendikten sonra da iki yardımcı olduğum için ikisi de evli olduğu için 15 gün 12:00-22:00 arası dönüşümlü olarak çalışırlardı. Normal Zamanda 08:00-17:00 arası çalışırdı. Kasım-Mayıs arası haftanın 2-3 günü banket yemeği olurdu. O zaman da tatlı en son verildiği için 23:30'a kadar beklediğimizi biliyorum. Bu sebeple ulaşımımızı da sağlamadıklarından 00:30 servisini beklediğimiz olmuştur. Yemek molası yarım saatti. Ara dinlenmesi yoktu” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanıkları günde 8 saat çalışıldığını fazla çalışma yapılmadığını beyan etmişlerdir.Davacı delil listesinde bölge çalışma müdürlüğü raporlarına da dayanmıştır. Gerçekten de davacı tarafından sunulan İŞKUR müdürlüğü raporları incelendiğinde işçilerin fazla çalışma sürelerinin raporda değerlendirildiği fazla çalışma yaptıkları görülmektedir. Aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunan İŞKUR müdürlüğü raporları delil listesinde bulunmasına rağmen getirilip değerlendirmeye tabi tutulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.