Mahkemesi : Çorum 1. İş MahkemesiTarihi : 06/06/2013Numarası : 2011/695-2013/629 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile davacının haklı sebeple feshetmiş olduğunun ve ihbar tazminatı da talep edilmemiş olduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, davalı işveren tarafından 15 gün ücretsiz izne çıkartıldığını, 2-3 gün sonra da işten çıkartıldığının bildirildiği ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının devamsızlık yapması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işçinin rızası dışında ücretsiz izne gönderilmesinin iş akdinin feshi olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının SGK kayıtlarında çıkış tarihinin 15/09/2011 tarihi olarak bildirildiği, devamsızlık tutanaklarının bu tarihten sonra düzenlendiği, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda; fazla mesai ücreti hesabı yönünden davacının işyerine giriş çıkış saatlerine ilişkin davacı ve davalı tarafça dosyaya sunulan işçi kartlarının ait oldukları dönem için dikkate alınması gerekirken mahkemece bu kayıtların geç sunulduğu şeklindeki hatalı değerlendirme ile tüm dönemin tanık beyanları esas alınarak hesaplanmış olması hatalı olup bozma nedenidir. 3- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai alacağı açısından tahakkuk olan aylar dışlanarak hesaplama yapılmış ise de dosyaya sunulan davacıya ait ücret bordroları incelendiğinde; fazla çalışma saatleri, tahakkuk miktarları ve tanık beyanlarına göre fazla mesai ödemelerinin birden fazla ayı kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının giriş çıkış kaydı olan dönem için kayıtlara göre, kayıt olmayan dönem için tanık beyanlarına göre belirlenecek olan fazla mesai alacağı toplamından davacıya yapılan fazla mesai ödemelerinin mahsup edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.