Mahkemesi : Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi(İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 26/03/2013Numarası : 2011/276-2013/97 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı belediyede itfaiyeci olarak çalıştığı dönemde 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme şeklinde çalıştığını, sendika üyesi olduğunu ve fazla mesai ücreti alacaklarının Toplu İş Sözleşmesine göre % 100 zamlı ödenmesi gerektiğini, fazla mesai ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla mesai ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, zabıta ve itfaiye personelinin fazla mesai ücretlerinin 5893 sayılı Kanunun 51. ve 52. maddeleri kapsamında üst sınırı aşmamak kaydıyla Bütçe Kanununda nüfus oranlarına göre belirlenen limitlerde Belediye Meclisince belirlenen maktu miktarın ödenmesine karar verildiğini, 2011 yılı için 06.01.2011 tarih ve 2 sayılı meclis kararı ile fazla mesai ücretlerinin belirlendiğini ve bu limit üzerinden her ay için 187,00 TL ödeme yapıldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 24 saat çalıştığı günlerde 3 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek yapılan hesaplamadan 2011 yılı için yapılan ödemelerin mahsubu ile belirlenen fazla mesai ücreti alacağı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, davalı Belediyenin itfaiye bölümünde hangi tarihte çalışmaya başladığını beyan etmemiş, davalı ise davacının 2009 yılından itibaren davalı belediyenin itfaiye biriminde çalıştığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanına göre davacının 2009 Ocak ayından itibaren itfaiyede çalışmaya başladığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Resmi kurum olan davalı işyerinde davacının hangi tarihte itfaiyede görevlendirildiğine dair kayıtlar getirtilerek davacının hizmet süresinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. 3-Davalı tarafça Bütçe Kanununa göre itfaiye işçilerinin fazla mesai ücreti alacaklarının ödendiği savunulmuş ise de söz konusu düzenleme devlet memuru olan itfaiye çalışanlarını kapsamakta olup davacı işçiye uygulanamaz. Belediye Meclisinin bu yönde aldığı karar Yasaya ve Toplu İş Sözleşmesine aykırı olduğundan geçerli değildir. Davacının aksini kabul ettiğine dair bir bildirimi de olmadığından işçinin aleyhine yorumlanamaz. Davacıya Toplu İş Sözleşmesine ve 4857 sayılı Yasaya göre alacaklarının ödenmesi gerekir. Bu nedenle Mahkemece davacının fazla mesai ücreti alacalarından yapılan itfaiye mesai ödemelerin mahsubu doğrudur. Ancak dosyada bulunan ücret bordrolarından itfaiye mesai ücreti ve yakacak yardımı olarak davacıya 2009 Ekim ayından itibaren ödemeler yapıldığı tespit edilmektedir. Dosyadaki ücret bordrolarının imzalı olmadığı anlaşılmakla, Mahkemece öncelikle varsa davacıya ait imzalı ücret bordroları ve banka kayıtları getirtilmeli, bordrolarla banka kayıtlarının uyumlu olup olmadığı tespit edilmeli, davacıya Toplu İş Sözleşmelerine göre ödenen yakacak yardımının tespiti ile bu miktarın itfaiye mesai ücreti ve yakacak yardımı adı altında yapılan ödemelerden mahsubu ile davacıya ödenen itfaiye mesai ücretlerinin tespiti ve davacının fazla mesai alacaklarından yapılan tüm itfaiye mesai ödemelerinin mahsubu gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.