Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6684 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22091 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi : Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 23/05/2013Numarası : 2012/443-2013/308 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı İç İşleri Bakanlığının tüm, davalı Belediye'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediye'ye ait işyerinde çalışırken 6111 sayılı Yasanın 166.maddesine göre diğer davalıya bağlı Emniyet Müdürlüğünde atandığını, bu işyerinden emekli olarak işten ayrıldığını, kullanmadığı yıllık izinlere ait ücretinin ödenmediğini iddia ederek yıllık izin ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı Belediye vekili, davacının K.. B..'na bağlı olarak çalışırken 6111 sayılı Yasa ile 14/11/2011 tarihi itibariyle İ.. B..'na nakil yapıldığını, nakil halinde ise tıpkı kıdem tazminatında olduğu gibi son kamu kurumu olan Bakanlık bütçesinden ücretin ödenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı İ.. B.. vekili, davacın??n diğer davalı Kadirli Belediyesi'nde çalıştığı dönemlerden kalan kullanmadığı yıllık izin ücretlerini talep ettiğini, dolayısıyla davacının böyle bir alacağı varsa bunun sorumlusu ve muhatabının Kadirli Belediyesi olduğunu, davanın İ.. B.. yönünden öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının K.. B..nda çalıştığı yıllarda birikmiş olan 198 günlük yıllık iznine mahsuben 25/11/2011 - 14/01/2012 tarihleri arasında toplam 50 gün yıllık izin kullandığını, 14/01/2012 tarihinde kendi isteği ile emekliye ayrıldığını, davacı ve bu durumdakilerin emekliye ayrılırken kullanmadıkları yıllık izinleri ile ilgili uygulamanın 6111 sayılı Yasanın 16. maddesinde düzenlendiğini, ayrıca bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'ndan görüş sorulduğunu, son olarak Maliye Bakanlığı'nın 09/07/2012 tarih ve 7625 sayılı görüş yazısında özetle; bu durumda bulunan personelin kullanmadıkları yıllık izinlerini devrolundukları yeni işyerlerinde kullanabileceklerinin, ayrıca devir tarihinden sonra herhangi bir nedenle iş sözleşmeleri sona erenlerin sadece işten ayrıldıkları yıla ilişkin kullanamadıkları yıllık izin sürelerine ait ücreti ile bir önceki yılda müracaatına rağmen idarelerce kullandırılmayan yıllık izin süresine ilişkin ücretinin ödenmesinin mümkün olduğunun bildirildiğini, davacının işten ayrıldığı 2012 yılının iznini kullanma konusunda bir talebi olmadığı gibi 2011 yılında da 50 gün izne ayrıldığını, dolayısıyla davacının talep edilip de kullanmadığı bir izninin de bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan dellilere ve alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın her iki davalı yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davalı Belediye'nin davacının yıllık izin ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı ihtilaflıdır. 6111 sayılı 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 166 maddesinin 6.fıkrasına göre, devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; Toplu İş Sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre, Toplu İş Sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır. Öte yandan 4857 sayılı İş Kanunu'nun yıllık izine ilişkin hükümlerine ve yerleşik uygulamaya göre feshe bağlı haklardan olan kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının davalı Belediye işçisi olarak çalışmakta iken 6111 sayılı Yasanın 166.maddesine göre norm kadro fazlası işçi olarak tespit edilip davalı Bakanlığa bağlı ilçe Emniyet Müdürlüğüne naklen atandığı, burada çalışırken emekli olarak işten ayrıldığı ve bu şekilde iş sözleşmesinin sona erdiği anlaşılmakta olup bu halde davacının kullanılmayan yıllık izin süresine ait ücretinden davalı Bakanlık sorumlu olup davalı Belediye hakkındaki davanın husumetten reddi yerine kabulü hatalıdır. O halde davalı Belediye vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Belediye'ye iadesine, 25/03/014 gününde oybirliğiyle karar verildi.