Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6630 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23283 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Adana 5. İş MahkemesiTarihi : 18/07/2013Numarası : 2010/9-2013/630 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK'nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili,taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin, genel tatil ve işçilik ücreti alacaklarının hüküm altına alımasını talep etmiştir. Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini,davacının davalı işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,iş akdinin ne surette feshedildiği ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürmektedir.Davalı işveren vekili ise davacının mutfak bölümünde çalışmakta iken 26.2.2009 tarihinde şüphelenilmesi üzerine davacının çantasında arama yapıldığını ve davacının çantasında işyerinden dışarı çıkartmaya çalıştığı bir kısım mutfak malzemelerinin bulunduğunu,bu olay üzerine ise iş akdinin 3.3.2009 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.Her ne kadar feshe sebep gösterilen olay sebebiyle davacı işçinin ceza mahkemesinde yargılanıp beraat ettiği anlaşılmakta ise de; ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esaslar bakımından hukuk hâkimini bağlamaz. Bu cümleden hareketle; 26.2.2009 tarihinde tutulan tutanak içeriği,mahkeme huzurunda dinlenilen tutanak tanıklarının tutanak içeriğini doğrulayan ifadeleri karşısında, davalı işverence fesih sebebi olarak gösterilen ve davacıya atfedilen eylemin sabit olduğu değerlendirilmiştir.Bu tespit karşısında davacının eylemi işveren bakımından haklı fesih sebebi oluşturduğundan davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekir.Hatalı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle anılan alacaklar hakkında kabul kararı verilmesi hatalıdır. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.