Mahkemesi : Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Tarihi : 01/08/2013Numarası : 2012/39-2013/355 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, haksız, sebepsiz ve bildirimsiz olarak iş akdinin feshedildiğini öne sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davacıyı işten çıkarmasının sebebinin arıcılara ait kovanları işyerine getirmesi olduğunu belirtmiş; son duruşmadaki açıklamalarında ise davacıyı kendisinin işten çıkarmadığını, tam tersine davacının kendisine hakaret etmek suretiyle işten çıktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının doğrudan işverene ya da işverenin aile üyelerinden birine küfür ettiğinin ispatlanamadığı, işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca fesih bildirimini yazılı olarak yapması ve işçinin savunmasını alması zorunlu olduğu halde bu usule uymadan iş akdini feshettiği, bu nedenle de iş akdinin usulsüz feshedildiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. İş mahkemesinin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde görev itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında görev itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de res'en görev hususunu araştırabilir. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. İş Kanunu'nun 4. maddesinin 2/( f ) bendinde göre; Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işlerin iş kanununa tabi olacağı; aynı maddenin I/(b) bendine göre ise; 50'den az işçi çalıştıran (50 dahil)tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerdeki iş ve iş ilişkilerinde İş Kanunu'nun hükümlerinin uygulanmayacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının davalıya ait balık çiftliğinde balıkları yemleme, bakım ve gözetim işçisi olarak çalıştığı yapılan işin tarım işi niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalıya ait işyerinde çalışan işçi sayısı belirlenip görev hususu üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itarazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.