Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 659 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3883 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 20.11.2012 günü belirlenen saatte temyiz edenler.............. vekili Av............... vekili Av........... geldiler, gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının ibraz ettiği emtealara davalının haksız şekilde ihtiyati tedbir kararı alarak elkoyduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle belirtilmesi gerekir ki; davanın çözümünde esaslı noktayı davacının mal sahibi sıfatını taşıyıp taşımadığı hususu oluşturmaktadır. Davacı yurt dışında yerleşik İngiliz firmasına tedbire konu mermer emteasını satmış ve emteaları alıcının temin ettiği gemiye yüklemiştir. Gemi henüz yükleme limanından ayrılmadan davalı yanca alınan tedbir kararı ile yüke elkonulmuştur. Tedbir kararı dava dışı İngiliz firması ile davalı arasındaki hukuki ilişki nedeniyle oluşan uyuşmazlık kapsamında görülmekte olan dava öncesinde alınmış olup, kararın davacı ile ilgisi bulunmamaktadır. Davacı ile dava dışı İngiliz firması arasındaki satım sözleşmesi denizaşırı satış niteliğinde olup, konu Mülga TTK'nun 1133 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca milli hukuktaki düzenleme yanında Milletlerarası Ticaret Odası tarafından “ticari terimlerin yorumlanmasında kullanılan uluslararası kararlar” adlı kısa adı “incoterms” olan, ilk defa 1936 yılında yayınlanan ve bugüne kadar da güncellenmiş olan 350 nolu yayında da konuya ilişkin Uluslararası uygulama kuralları belirlenmiştir. Gerek Mülga TTK'da gerekse “incoterms” de kural olarak denizaşırı satışlarda sözleşmede açıkça belirtilmediği takdirde teslim FOB ve SİF esasına göre yapılmaktadır. Anılan esaslar gereğince satıcının malı gemi bordosuna teslimi ile birlikte hasar ve nef'i alıcıya geçer. (TTK 1138/2 ve 1143/1) Böyle bir durumda satıcı, mal ile ilişkisini kesmiş olacağından bir başka değişle mal sahipliği sıfatını yitirmekle taşıma sırasında 3.kişilerce mala verilecek zararların tazminini talep hakkını kaybedecektir. Somut olayda; tedbire konu 4 adet konteyner muhteviyatı emtianın davacı tarafından 14.659,90 GBP'ne dava dışı ingiliz firmasına cif olarak satıldığı malların 23.06.2006 tarihinde gemiye yüklendiği ve davalı yanca ................ Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan 13.06.2006 tarihli ihtiyati tedbir kararının 23.06.2006 tarihinde infaz edilerek gemideki yüke el konulduğu dosyada mevcut 14.06.2006 tarihli fatura, 19.06.2006 tarihli yükleme talimatı 14.06.2006 tarihli gümrük beyannamesi ve diğer belgelerle sabit olmakla, satıma konu emtia üzerinde herhangi bir tasarruf hakkı kalmayan davacının ihtiyati tedbir nedeniyle bir zararının oluştuğundan sözedilemez. Emtianın mal mukabili satılmış olması satıcı ile alıcı arasında mal bedelinin tahsili açısından önem arzetmekte olup, hasar ve nef'inin geçişi açısından herhangi bir sonucu bulunmamakla davanın tümüyle reddi gerekirken; yazılı şekilde dosya içeriğine, usul ve yasaya aykırı bilirkişi raporuna itibar ederek kısmen kabul kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2. Bozma neden ve şekline göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yarına BOZULMASINA (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir ve tespit olunan 990,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.