Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6580 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25621 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Antalya 3. İş MahkemesiTarihi : 27/09/2013Numarası : 2011/424-2013/380 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, davalı işyerinde bekçi olarak çalıştığını, emekli olmak suretiyle iş akdini sonlandırdığını, çalıştığı dönemden kendisine ödenmeyen alacaklarının olduğunu, işveren tarafından emanet hesabından yapılan bir kısım ödemelerin olduğunu ancak bunların hangi alacağa mahsuben yapıldığının anlaşılamaması nedeniyle fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücretleri ile TİS’den kaynaklı ödenmeyen alacakları varsa ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının tüm haklarının emekli olurken ödendiğini, bir kısım ödemelerin maaş ile birlikte, bir kısmının da emanet hesabından yapıldığını bu nedenle davanın reddini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının alacaklarının bilirkişi tarafından tespit edildiği şekli ile ödenmesine karar verilmiştir. Somut olayda, davacının, sunulan puantaj kayıtlarına göre, çalıştığı dönemde yapmış olduğu fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta sonu pazar günü çalışmaları nedeniyle, alacaklarının hesaplandığı ve mahkemece de bu rapora göre hüküm kurulduğu açıktır. Ancak bilirkişi Ücret Ödeme Kupürü dökümü kayıtlarında Pazar-Bayram mesaisi adı altında ücret tahakkuku yapılmış ise de (8.812,67 TL) bu tahakkukun kaç günü bayram mesaisi, kaç günü Pazar mesaisi karşılığı olduğu açık ve net olarak belirlenmediğinden bu alacaklar açısından bir mahsup işlemi yapılmadığını açıkça bildirmiştir. Dosyaya sunulan belgeler kapsamından davacıya, Pazar günleri ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışmaları nedeniyle 8.812,67 TL ödeme yapıldığı sabit olup bu husus davacının da kabulündedir. Mahkemece bu paranın hesaplanan hafta tatili ve bayram tatili alacakları toplamından mahsubu ile geriye kalan miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, ödemenin kaç günü bayram mesaisi, kaç günü Pazar mesaisi karşılığı olduğu açık ve net olarak belirlenmediği gerekçesiyle hem mükerrer ödemeye, hem de, davalı işverenin kamu kurumu olması nedeniyle, kamu zararına sebebiyet verecek şekilde, bu ödemeler göz ardı edilip yok sayılarak hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. 3-Kabule göre de, mahkeme kararının gerekçesinde hakkaniyet indirimi yapılarak alacakların kısmen kabulüne dair hüküm kurulduğu bildirilmesine rağmen, bilirkişinin, hak ve alacaklarla ilgili olarak, tespit ve hesaplamanın davalı kurum kayıtlarına dayanması nedeniyle Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince hakkaniyet indirimi yapılmadan belirlemiş olduğu rakamların birebir hükme yansıdığı görülmektedir. Mahkeme kararının gerekçe ve hüküm fıkraları arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmiş olması da doğru olmamıştır. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.