Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6516 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20264 - Esas Yıl 2014
Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle mahkemece davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği kabul edilmiş ise de, davacının, Rize ilinde görevlendirilmesine ilişkin işyeri değişikliğini kabul etmediğini ve kıdem tazminatının ödenmesini isteyen dilekçesi ile iş sözleşmesini iş şartlarında esaslı değişiklik nedeni ile kendisinin haklı nedenle feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ihbar tazminatı talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının 03.09.2007-28.02.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde aşçı olarak çalıştığını, işten ayrılmaya zorlamak için Rize ilinde bir yere görevlendirildiğini, ikamet ettiği yer ile 100 km mesafe olduğunu, işyeri değişikliğini kabul etmemesi nedeni ile iş akdinin sonlandırıldığını, davacının her gün 4 saat fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, işyeri kayıtları ile uyuşmayan hiçbir iddiayı kabul etmediklerini, davacının işyeri değişikliğini kabul etmeyerek iş akdini feshettiğini, bunun üzerine kendisine kıdem tazminatı ödendiğini, çalışmasından doğan tüm haklarının banka hesabına yatırılarak ödendiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, şayet fazla mesai yapıp tatil günlerinde çalışmış ise bordrolar ile tahakkuk ettirilerek hesabına yatırıldığını, yıllık izinlerini kullandığını, ibraname ile işvereni ibra ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacı iş akdinin işverence haksız olarak feshedildiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen diğer alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla mesai ücreti ile ilgili taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık anlatımlarına göre hesap edilen fazla mesai ücreti hakkaniyet indirimi ile hüküm altına alınmıştır. Dosya içinde bulunan davalı işverence işyerinde ilan edilen duyuru, tanık anlatımları ile uyumludur. Bu nedenle davacının 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığına ilişkin kabulü yerindedir. Ancak dosya içinde bulunan imzasız bordrolarda 20-26 saat arasında fazla mesai ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretlerinin ödenip ödenmediği banka hesap ekstresi getirtilerek belirlenmelidir. Bu tahakkukların ödendiğinin anlaşılması halinde tahakkukların duyuru ve tanık anlatımları karşısında gerçeği yansıtmayan sembolik tahakkuklar olduğu dikkate alınarak hesap edilecek fazla mesai ücretinden mahsup edilerek bakiye fazla mesai ücreti makul oranda hakkaniyet indirimi ile hüküm altına alınmalıdır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazlarının dikkate alınmayarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan davacının bordrolardaki çıplak ücretleri ile hesaplamalarda esas alınan dönemsel çıplak yevmiyelerin birbiri ile uyuşmadığı görülmektedir. Davacının fazla mesai ücreti bordrolardaki çıplak yevmiyeler üzerinden davacının fazla mesai alacağının hesaplanıp yöntemine yönelik temyiz itirazının bulunmaması nedeniyle davalı yararına oluşan kazanılmış haklar ihlal edilmeden hesap edilmelidir. 3-Davacının fesih tarihindeki brüt aylık çıplak ücreti 1149,84 TL olduğu halde ikramiye ekli giydirilmiş ücret olarak 1827,67 TL üzerinden yıllık izin ücretinin hesap edilmesi de bozma nedenidir. 4-Kıdem tazminatı ise davacının fesih tarihindeki brüt aylık çıplak ücreti 1149,84 TL olduğu kabul edilip buna yılda 4 kez ödenen ikramiyeden aya isabet eden miktar eklenerek bulunacak giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmalıdır. Son ay ödenen bir aylık ikramiyenin tümünün dikkate alınması doğru olmamıştır. O halde davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davacı vekilinin hakkaniyet indirim oranına ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harçlarının istek halinde taraflara iadesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.