Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6459 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7045 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı H.... Y.....tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 138 ada 36 parsel sayılı 11.246,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı H.... Y.....adına tespit edilmiştir. Davacı M.....Ş.., N......Ç......, A.. K...... ve M...... Ç...... 138 ada 36 parsel sayılı taşınmazın içindeki su kaynağının yarısının kullanımlarında olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 138 ada 36 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişi Ö... O.... U.....tarafından düzenlenen 2.4.2009 havale tarihli rapor ve eki haritada mavi renkle işaretli su kaynağının yarısının davacı M.....Ş.., N......Ç......, A.. K...... ve M...... Ç...... tarafından kullanıldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı H.... Y.....tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, soruşturma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Tespitte saptanan hukuksal olgu ile yargılama sırasında saptanan hukuksal olgu birbirine aykırı düştüğü halde, tespit bilirkişilerinin tümü taşınmaz başında dinlenerek çelişki giderilmemiştir. Öte yandan sudan yararlanan davacılara ait taşınmazların hangileri olduğu, dava konusu su kaynağının bulunduğu taşınmaza sınır olup olmadığı, davacılara ait taşınmazların ne şekilde bu sudan faydalandığı belirlenmemiş, uzman bilirkişi raporunda da gösterilmemiştir. Eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulamaz. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşe göre, bir taşınmaza malik olan gerçek yada tüzel kişinin, o taşınmazın altında bulunan kaynaklara da malik olacağı yasanın özü ve sözünden anlaşılmaktadır. Bir taşınmazdaki su kaynağından malik dışındaki kişilerin yaralanabilmesi için, su kaynağının kadim olması, suyun kaynadığı taşınmazın sınırları içinde kalmayacak derecede büyük olması ve malik dışındaki kişilerin de kadimden beri bu su kaynağından yararlanmasına bağlıdır. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle tutanak tespit bilirkişilerin tümü, keşif mahallinde dinlenen yerel bilirkişiler, tanıklar, uzman fen bilirkişi ve uzman jeolog bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 138 ada 36 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişi rapor ve eki haritasında dava konusu mavi renkle işaretli su kaynağının kadim olup olmadığı, davacıların davaya konu su kaynağından 1/2 oranında kadim yararlanma haklarının bulunup bulunmadığı yerel bilirkişi, tespit bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tutanak tespit bilirkişilerinin beyanları arasındaki aykırılık giderilmelidir. Suyun debisi sağlıklı belirlenmeli, bu nedenle bölgede mevsimin en kurak gün yada günleriyle en yağışlı gün yada günleri merciinden sorulup belirlenerek taşınmaz başında belirlenen günlerde ayrı ayrı "debi" belirlenmesi için uzman jeolog bilirkişiden yararlanılmalı, uzman jeolog bilirkişiden su kaynağının çıktığı taşınmazın sınırları içinde kalmayacak derecede büyük olup olmadığı, davaya konu su kaynağının 1/2 oranında davacılara ait hangi taşınmazlarına ne şekilde bağlantısının bulunduğu sorulup saptanmalı, bu konularda ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, uzman fen bilirkişiden dava konusu su kaynağının bulunduğu taşınmaz ve davacılara ait taşınmazları ile sulama şeklini gösterir ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı H... Y......'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 82,80 TL harcın istek halinde davalı H... Y.....'a iadesine, 08.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.